Takımın başına Jose Mourinho’yu getirerek sezona çok iddialı bir giriş yapan sarı-lacivertliler, geçen sezonu 99 puanla tamamlayan takıma da ciddi takviyeler yaptı. Transferlerden önce elbette Jose Mourinho’dan bahsetmek gerekir. Dünyanın en iyi teknik direktörleri sıralamasında ilk onda hatta ilk beşte gösterilen Portekizlinin başarılarından söz etmeye gerek yok. Başarılarının da önünde tam bir fenomenle karşı karşıya kalacağız bu sene. Porto ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanırken kenardaki sevinmeyen karizmatik hâli, çok büyük yıldızları bulunan Chelsea’de her zaman ön planda kendisinin olması, Real Madrid’de Cristiano Ronaldo’dan sonra en popüler kişinin kendisi olması gibi örnekler nasıl bir sezonun bizi beklediğini gösteriyor. Her basın toplantısı ayrı bir hikâye, ayrı bir ders olabilir. Mutlaka Türk futbolunu geliştirecek önerileri olacaktır.
Saint-Maximin hamlesi
Geçen yıl başarılı olan takıma takviyeler yapan sarı-lacivertliler son olarak Saint-Maximin’i kiralık olarak kadroya katarak kapalı savunmalara karşı bir koz elde etmiş oldu. Maximin harika dripling ve çalım yeteneğiyle savunmaların korkulu rüyası olarak senelerce Premier Lig’de başarılı oldu. Bence en önemli özelliği dar alandaki becerisi. Kapanan rakiplere karşı Fenerbahçe’nin anahtarı olacak, kalabalık savunma arasına driplingle girip 3-4 kişiden topu saklayarak servis yapıp rakip savunmayı dağıtacaktır. Olumsuz diyebileceğimiz özelliği, topsuz oyunda başarılı olmaması. Oyuncu, topsuz koşularla ceza sahasına girip golü kovalayan bir özellikte değil. Topu ayağına isteyip yeteneğini konuşturmayı seviyor. Zaten çok gol katkısı verememesi de bu yüzden ama artık Mourinho ile çalışacağı için bambaşka bir Maximin görebiliriz.
Hacıosmanoğlu-Koç ilişkisi nasıl olacak?
Bir tarafta Trabzonspor Başkanlığı sırasında Fenerbahçe ile sürekli kavgalı olan, Ali Koç için çok ağır sözler söyleyen Federasyon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu; diğer tarafta sözlerini kimseden esirgemeyen hatta bazen hakarete başvuran Fenerbahçe Başkanı Ali Koç. Zaten gergin olan futbol ortamı bakalım ne hâle gelecek. İbrahim Hacıosmanoğlu “Üstümden formamı çıkarıp aday oldum.” dedi. Bu ikili arasında uzlaşma olmazsa Türk futbolunda yeni kaoslara ‘merhaba’ deriz.