İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada sanık avukatlarının tutukluluğa ilişkin talepleri dinlenildi.

Duruşma, mahkeme başkanının dava dosyasına gelen evrakları okumasıyla başladı.  Bazı tutuksuz sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Daha sonra tutuklu sanık İlker Gönen'in avukatı söz alarak, soruşturma savcısı Yavuz Engin'in sosyal medya hesabından, duruşma savcısı Kadir Kocakaya ile birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştığını belirtip, duruşma savcısının dosyadan el çektirilmesini talep etti.

Duruşma savcısı ise, soruşturma savcısı Yavuz Engin'in kendisinin dönem arkadaşı olduğunu söyleyerek "Tabii ki görüşebiliriz. Öncesinde de sonrasında da görüşebiliriz. Cumhuriyet Savcısı'nın el çektirilmesi gibi bir hüküm de yok. Görevimi yerine getirmediğimi düşünüyorsanız HSK'ya gidebilirsiniz" ifadesini kullandı. 

Resim 2025 01 13 172442742

SANIKLARDAN REDDİ HAKİM TALEBİ

Ali Dirik'in avukatı da "Bu aceleyi anlamıyoruz. Adil yargılama hakkımızı kullanamıyoruz. Tanık dinletme olmasını istemiyoruz. Duruşmanın ertelenmesini istiyoruz" dedi.

Sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya bir süre ara verdi. Reddi hakim talebi reddedildi. Sanık avukatları, reddi hakim talebinin reddine itiraz edeceklerini ve karara bağlanana kadar duruşmanın sürdürülemeyeceğini savundu.

Bunun üzerine duruşmaya ikinci kez ara verildi. Mahkeme heyeti, itirazı kabul etti. İtiraz üst mahkemeye gönderilecek. 23. Ağır Ceza Mahkemesi reddi hakim talebini değerlendirecek.

Savcı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. 

Resim 2025 01 13 171721627

FIRAT SARI: SALONDA BEBEK KATİLİ GÖRMÜYORUM

Fırat Sarı savunmasında “"Bu mahkeme salonunda ben bir bebek katili ya da bir dolandırıcı görmüyorum. Ben, bir örgüt yöneticisi olarak suçlanıyorum. Hakkımızda yapılan operasyonlarla ilgili kendimiz hakkında haberler yapılmakta. Haber özgürlüğü denilen şey bu değil; bunlar kurgu, bunlar hayal. Hiçbir mahkeme bu haberlere basın yasağı getirilmesine izin vermedi. Kamuoyu adımıza bir hüküm verdi. Haberlerde bir uzaylılara hizmet etmediğim kaldı. Kamuoyunda inanılmaz bir tatmin duygusu oluştu. Politikacılar kamuoyunu tatmin etmeye çalışıyor, birçok kişi kamuoyunu tatmin etmeye çalışıyor. Toplumsal olarak bizi sildiniz; biz öldük. Biz iğrenç varlıklar olduk, bebek katilleri olduk, kimseyi arayamaz olduk. Sesimizi kimse duymadı. Bizi tutuklayan sizler, medyanın çığırını aşmış haberlerini durdurmanız gerekiyordu. 

Ekonomi̇st 2025 01 13T171628.307

“BEN HAPİSHANEDE İNSANLIK DIŞI MUAMELELERE MARUZ KALIYORUM”

Biz, kamuoyunun yarattığı algı üzerinden yargılanıyoruz. Burada, bu algı varken, burada hukuk işlemiyor. Ben hapishanede insanlık dışı muamelelere maruz kalıyorum. Şu anda avukatlarım yok, ancak adil yargılanmanın bütün hakları elimden alınmış durumda. Bu salonda, kimsenin bebek katili ya da örgüt lideri gördüğüne emin değilim; ama dışarıya çıktığımızda öyle görülüyoruz. Ben Sağlık Bakanlığı'ndan, eğer bebek sağlığını kötüye götürdüysek, bizden önceki bebek ölümlerine ve bizden sonraki bebek ölümlerine bakmalarını istiyorum. Biz, toplumsal olarak yok edildik. Medyada usulsüz haberlerin engellenmesi gerekiyor. Bir annenin bebeğini yoğun bakım ünitesine yatırması zaten travmadır. Medyada çok korkunç görüntüler var, bebek görüntüleri, bebek yoğun bakımı görüntüleri. Ben buradaki arkadaşlarımla çalıştığım için gurur duyuyorum ve yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum" dedi. 

I S T A N B U L T U T U K L U S A N I K F I R A T S A R I M A H K 513194 151887

“BİR GÜNDE HAYATIM DEĞİŞTİ”

Tutuklu sanık hemşire Cansu Akyıldırım, "Şafak operasyonunda bir günde hayatım değişti. Şu an kaçma ihtimalim yok, telefonum zaten emniyette ve sabit bir ikamette ikamet ediyorum. Tahliyemi talep ederim, aksi halde adli kontrol şartı talep ediyorum" ifadelerinde bulundu. 

I S T A N B U L T U T U K L U S A N I K F I R A T S A R I M A H K 513190 151887

“İHMALİ DAVRANIŞIM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

Tutuklu sanık hemşire Çağla Durmuş, “Bebek ölümleriyle ilgili sadece yanlış bilgi ilettiğim için suçlanıyorum. Otopsi sonucu olmasına rağmen bebek ölümlerinden suçlanıyorum. İşimi severek, iyi bir tempoyla yaptım; herhangi bir ihmali davranışım söz konusu değildir. Örgüt konusuna gelecek olursak da çoğu kişiyi tanımıyorum. Suçlamaları reddediyorum" diye konuştu. 

I S T A N B U L T U T U K L U S A N I K F I R A T S A R I M A H K 513195 151887

“BAŞKASININ İŞLEDİĞİ SUÇLARDAN DA SORUMLU DEĞİLİM”

Tutuklu sanık ambulans şoförü Fehmi Alperen, “Örgütle alakalı herhangi bir dahilim yoktur. Kamu kurumlarını dolandırmak gibi bir şeyim zaten olamaz. Epikrizi yazan ben değilim. Suç şahsidir, başkasının işlediği suçlardan da sorumlu değilim. Şafak operasyonunda da evde değildim, ben gittim telefonumu kendim teslim ettim. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

“KAÇMA ŞÜPHEM YOK”

Tutuklu sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı, “9 aydır tutukluyum. Tutuklandığımdan beri samimi bir şekilde ifademi verdiğimi düşünüyorum. Kaçma şüphem yok, delil karartma şüphem yok. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

“İNSALIKTAN ÇIKTIK”

Tutuklu sanık hemşire Hüseyin Günerhan, “Yaklaşık 9 aydır tutukluyum. Üzerime atılan suçlardan hakkımda herhangi bir delil yok. Kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırmakla suçlanıyorum ama param yok. Ben neden tutuklandığımı düşünüyorum. Zaten insanlıktan çıktık. Sanık şüpheden yararlanır; şüphe var ama yararlanma yok. Ben ne için tutuklanmış olduğumu hala anlayamadım. Adalet daha hızlı yerine gelsin istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Bizim bundan sonra bir hayatımız yok. Raporlar değil, insanların dedikoduları konuşuluyor. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerinde bulundu.

I S T A N B U L T U T U K L U S A N I K F I R A T S A R I M A H K 513191 151887

“HİÇBİR ÖRGÜT İÇERİSİNDE BULUNMADIK”

Tutuklu sanık doktor İlker Gönen, “Ben dahil burada bulunan sanıklardan hepsi mesleki sebeplerden görüşmüş olup örgüt söz konusu değildir. Hiçbir örgüt içerisinde bulunmadık. Dursun Eryılmaz iş için Fırat Sarı'yla görüşmüş, diğerleri de birbirleriyle iş için ya da farklı sebeplerle görüşmüş. Ben burada bulunan kimseyle hiçbir şekilde görüşmedim. Buradaki herkes, Medisense Hastanesi doktorları olarak birbirleriyle sadece iş gereğiyle görüşmüştür. Biz bir kere bile örgüt adına toplanmadık, bir konu konuşmadık, plan yapmadık. Düzensiz iletişimi bırakın, hiç iletişim kurmamış kişileri örgütle suçladılar. Örgüt lideri denilen kişiyle bir irtibatımın olmaması, bizim bir örgüt olmadığımızın en büyük göstergesi" dedi.

“28 YAŞINDAYIM, 3 TANE CEZAEVİ GÖRDÜM”

Tutuklu sanık hemşire Sümeyye Taşçı, “Meslek hayatım boyunca çok güzel çalıştığıma inanıyorum. Uzun süre çalıştığım bir doktorun asistanlığını yaptım, bu yüzden tutukluyum. Dolandırıcılık yaptığım söyleniyor. Böyle bir para hesabımda yok. Hesaplarımın incelenmesini istediğimi söylemiştim ama böyle bir inceleme yapılmadı. Böyle bir para yok, hiçbir mal yok, hiçbir mülk yok. 28 yaşındayım, 3 tane cezaevi gördüm. Çok ağır suçlar bizim kadar muamele görmüyordu herhalde. Ailemle görüşemiyorum, Kayseri'ye sevk edildim. Annemi arayıp ağlayamıyorum bile çünkü dakikam yok. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"Aile Yılı"na özel destekler tek tek açıkladı! İşte şartlar... "Aile Yılı"na özel destekler tek tek açıkladı! İşte şartlar...

“HÜCREDE KALIYORUM”

Tutuklu sanık hemşire Tuğçe Toptemel, “Yaklaşık 6 aydır tutukluyum. İl dışına sevk edilerek gönderildim. Burada da hücrede kalıyorum, ailemle görüşemiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. 

I S T A N B U L T U T U K L U S A N I K F I R A T S A R I M A H K 513193 151887

“MEDYA SİZE BASKI YAPTI”

Tutuklu sanık Başhekim Ali Dirik, “Dolandırıcılıktan tutukluyum ama Fırat Sarı ile anlaşma yapmadım. Savcılık bana ciro alıp almadığımı sordu ama ben ciro değil, sabit maaş alıyorum. Fırat'ı kovan benim. Fırat Sarı'dan para alsam onu niye göndereyim? Benim hesabımda beş kuruş yok. 13 tane başhekimden sadece ben miyim? Diğer başhekimler nerede? Herkesi tutukladınız, hemşireleri, doktorları tutukladınız. Medya size baskı yaptı. Neden tutukluyum, hala anlayabilmiş değilim. Fırat'la birlikte ben mi para kazandım?" ifadelerini kullandı.

“DOLANDIRMA VEYA ZARARA UĞRATMA OLMADI”

Tutuklu sanık doktor Şeyhmus Çelik, “Herhangi bir dolandırma veya zarara uğratma olmadı. Ne çalıştığım hastanelere ne de kendime menfaat sağladım. Tam tersine yanlış davranan personelin yanlış davranmasına müsaade etmedim. Ben suçsuzum, neden tutuklandığımı bilmiyorum" şeklinde konuştu.

“KANUNLARA SAYGIM SONSUZDUR”

Tutuklu sanık Hastane Genel Müdürü Murat Mantuş, “Yaklaşık 45 gündür tutuklu bulunuyorum. Tutuklanmamın sebebi özel bir hastanenin Genel Müdürü olmam. Genel Müdürlük makamı hastanelerde semboliktir. Genel müdüre bağlı makamlar fatura işlemleri ve denetim gibi makamlardır. Tıbbi herhangi bir sorumluluğumuz yoktur. Tutuklu olmamın tek sebebi delil karartma şüphesi. Ben açıkçası bu davada takipsizlik kararı bekliyorum. Ama ne olduysa geçmişte yaptığım bir şeyden dolayı medyada linç edildim. 13 celsenin 13'ünde de burada hazır bulundum. Benim kanunlara saygım sonsuzdur. Gördüğüm kadarıyla bütün deliller toplanmış, karartma şansım da yok, kaçma şansım da yok. Tutuksuz yargılanmamı talep ediyorum" dedi.

“NE KADAR MAAŞ ALDIĞIMIZI TBB'YE SORMANIZI İSTİYORUM”

Tutuklu sanık Doktor Mehmet Gürül, "Fırat Sarı burada nasıl linç edildiğimizi gayet güzel bir şekilde anlattı. Şu an tutukluyum, demek ki siz benim tutuklanmam gerektiğini düşündünüz. Tutuklanma talebime bakıyorum: kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırmak, yani SGK'yı… Ben eğer kamuyu dolandırmışsam bundan bir kar etmem gerekiyor. Sayın mahkemeden ortalama ne kadar maaş aldığımızı Türk Tabipler Birliği'ne sormanızı istiyorum. Benim elde ettiğim kar yokken neden tutukluyum? Denetimli serbestlikle tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.

Kaynak: DHA