Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, burada yaptığı konuşmada ekonomik büyümenin ve sosyal kalkının teknolojik ilerleme ve sürdürülebilir verimlilik artışlarıyla yakından ilişkili olduğunu söyledi. Yılmaz, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ekonomik ve sosyal politikaların, teknoloji politikasıyla yakın bir ilişkide olduğunu ifade etti. Bilim ve teknolojide yetkinlik geliştiremeyen hiçbir ülkenin, teknoloji alanında dünyadaki rekabet ortamına ayak uyduramayacağını ifade eden Yılmaz, hiçbir ülkenin ekonomik ve sosyal politikalarının da güçlü bir şekilde hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, verimliliği, “mümkün olan en düşük kaynak harcaması ile en fazla çıktıyı elde etmek” olarak tanımlayarak, yapay zeka, otonom araçlar, robotik üretim sistemleri, arttırılmış gerçeklik ve nesnelerin internetinin çığır açan teknolojiler olarak iş gücü kapasitesinden işletme ölçeklerine, üretim yapısından zamanın kullanımına kadar birçok alanda dönüşüme yol açtığını söyledi. Yılmaz, önemli bir gelecek için verimlilik, verimlilik için ise dijital dönüşümün olmazsa olmaz olduğunun altını çizerek, “Yüksek teknolojiyle verimliliği artırmak geleceğin de ötesini görebilen politikalarla, yenilikçi ve kapsayıcı bir yönetişimle sağlanabilir burada sadece bu günkü dünyanın ihtiyaçlarını düşünmemiz yeterli değil. Bir anlamda da geleceğin tarihini yazmak zorundayız. Genel yenilikleri görüp dünyanın ve teknolojinin gidişatını iyi okuyup kendimizi sadece bugünün ihtiyaçlarına göre değil geleceğin gerekliliklerine hazırlamak durumundayız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde savunma teknolojilerinde elde ettiğimiz başarılar bu alanda model niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
“Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak inovasyonun önünü açan adımlar atmaya kararlılıkla devam edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, küresel rekabette var olmanın yolunun verimliliği sürekli artırmaktan geçtiğini ifade etti. Yılmaz, ‘12’inci Kalkınma Planı’nda ve ‘Orta Vadeli Program’ı hatırlatarak “Bunu güçlü bir şekilde ortaya koyduk. Hem planımızda hem programımızda ve yol haritamızı netleştirdik. Türkiye artık kritik bir eşiğe gelmiş durumda. Bu eşiği daha yüksek teknoloji ile daha yüksek katma değeri olan ürünlerle aşabiliriz. İnsanlarımızın nitelikleri ve etkinliklerini arttıran bir eğitim sistemiyle aşabiliriz. Kurumlarımızın çok daha verimli ve etkili çalıştığı yönetişim ile aşabiliriz. Önümüzdeki günlerde tüm bu alanlarda yapısal dönüşümlere şahit olacağız ve Türkiye farklı bir lige terfi etmiş olacak. Milli teknoloji hamlelerimiz var. Milli teknoloji hamlemizi 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, biyoteknolojik ilaçlardan hızlı trenlere, birçok alana yayacağız. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak inovasyonun önünü açan adımlar atmaya kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, makroekonomik politikaların odağında cari açığı düşürmek ve Türkiye’yi daha istikrarlı sürdürülebilir bir büyüme patikasına yerleştirmek olduğunu vurgulayarak, “Cari açığı düşürme açısından da ben buradaki çabayı çok önemli görüyorum. Verimlilik dediğimiz şey daha az girdi kullanmaktır. Daha az girdi kullanan bir ülke daha verimli üretim yapan bir ülke aynı zamanda daha rekabetçi bir ülkedir” dedi.
Yenilikleri görüp teknolojiyle geleceğe hazırlanmalı
Bunlar da ilginizi çekebilir