Suriye’de 500 yıl süren şanlı ecdadımızın yönetimi gibi sulh ve sükunet geri geliyor. Nasıl ki Cerablus ve Azez arasındaki bölgeyi “Fırat Kalkanı” harekatı ile DAEŞ teröristlerden temizledik ve tarihin karanlıklarına gömdük; şimdi yine temizlik devam ediyor. Misak-ı milli sınırları içindeki bu bölgeye yeniden huzur ve barış gelmesine çok az bir zaman kalmıştır.
Şimdi yazacağım noktalar ise muhtemelen bir çok kişinin dudaklarını uçuklatacak niteliktedir. Zira kimsenin yazmaya cesaret edemediği Batı dünyasının çok iyi bildiği, fakat bizim bilmediğimiz bugünkü Suriye-İsrail topraklarında geçen ibret dolu savaşları ve ihanetleri hatırlamamızda yarar vardır. İşte bugün bunu tekrar yazmamın sebebi bir atasözümüzde geçtiği gibi “yiğit düştüğü yerden kalkar” gerçeğidir.
Diğer önemli bir gerçek ise yenilgi ve başarısızlıkların komutanlara verilmesi, başarının ise milletin malı olmasıdır. Milletlerin onurunu ve namusunu koruyan bu çok önemli gerçek ne yazık ki bugün dahi yeterince anlaşılamamıştır. İşin kötüsü ise bunun yerine tam tersine mağlûbiyet millete, galibiyet ise komutanlara verilmiş utanmadan bunu yazanlara ödüller verilmiştir.
İşte Osmanlı hakkında iğrenç ve aşağılayıcı yazıları ile meşhur İlber Ortaylı, Cumhurbaşkanından kazandığı ödüller yetmemiş gibi gerçeklerin örtüldüğü son kitabında “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” ile ilgili olarak güzellemeler yapmaya devam ediyor. Pera Palace’da gerçekleşen tanıtımda “Atatürk dünya tarihinin nadiren gördüğü bir dehadır” diyerek nasıl bir seviyede olduğunu göstermiştir.
Hâlbuki bu komutan ve arkadaşları ile tam 100 yıl önce tarihimizin en büyük bozgununu yaşamıştık. İngiliz Komutan General Allenby, şehit, yaralı ve kayıp olmak üzere 450 bin’den fazla kayıp yaşatmıştı. Şimdi ise aynı topraklarda düştüğümüz yerden kalkmaya başladık.
Tarihçilerin bu aymazlığını bir tarafa bırakıp dünyanın en önemli sayılabilecek savaşından ve sonuçlarından bahsedelim. Kararı okuyucular versin. Zira unutulan ve unutturulmaya çalışılan bu savaşı bizden başka herkes çok iyi biliyor hatta Hristiyanlar bunu kutsal savaş şeklinde sunmaktan da bir hayli hoşlanırlar.
İşte Batı’da Armaggedon Savaşı olarak bilinen bizde ise Nablus veya El-Megiddo Savaşı adı verilen bugünkü Suriye-İsrail topraklarında cereyan etmiş büyük bir savaş vardır. Sonuçları bizim açımızdan tam bir yıkım ve bozgundur. Lakin anlı şanlı tarihçiler nedense bu konu üzerine gitmek istemezler. Çünkü bu savaş ve bozgunun komutanları arasında Kamâl Atatürk ve yakın arkadaşları vardır.