Yılanla gelen acı son! Kız Kulesi…

İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olan Üsküdar’daki en gizemli yapılardan biri Kız Kulesi... Tarihte anlatılan hikâyeler, yürekleri sızlatan cinsten. Peki, Kız Kulesi hakkında anlatılan pek çok hikâyeden en acı olanını biliyor musunuz?

KIZ KULESİ’Nİ KİM YAPTI?

MÖ 341 yılında Yunanlı Chares (ya da Kharis), kulenin bulunduğu alana eşi için mermerden bir anıt lahit inşa ettirmiş. Kız Kulesi’nin eski isimlerinden biri olan Damalis buradan gelir. Damalis, Chares’in eşinin ismi imiş. 12. yy’da Bizans İmparatoru Manuel Komnenos bu bölgeye düşmanı sokmamak için iki tane kule yaptırmış. Biri Mangana Manastırı’nda yani bugünkü Topkapı Sarayı kıyısında, diğeri de Üsküdar Sahili’nde yükseliyormuş; Kız Kulesi’nin şimdiki yükseldiği yerde. İki kule arasına zincir geren Komnenos, böylece Boğaz’dan geçen gemileri kontrol altına almış. İstanbul’un fethi sırasında Venedikliler bu kuleyi üs olarak kullanmış ve Bizanslılara yardım etmiş.

KIZ KULESİ KALESİ

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra bu kuleyi bir kaleye dönüştürmüş ve etrafına toplar yerleştirmiş. İstanbul Boğazı’nın güçlü savunması sayesinde buraya pek ihtiyaç duyulmamış ve zaman içinde burası bir gösteri merkezi hâline gelmiş. Kule aynı zamanda karantina odası ve sürgün yeri olarak da kullanılmış. Kız Kulesi’nin eski isimleri şu şekilde sıralanmış: Arkla, Damalis, Leandros’un Kulesi.

GELELİM KIZ KULESİ’NİN EN ACI HİKÂYESİNE

Tarihin en önemli şehirlerinden birinin en gizemli kulelerinden biri olunca ister istemez birçok efsane beraberinde geliyor. İşte Kız Kulesi’nin başına gelen de bu. Şimdi bu efsanelerden bahsedeceğim.

YILANLA GELEN ACI SON

İlk efsaneye göre Bizans krallarından birinin bir kızı olmuş ve kız hakkında bir kehanet ortaya atılmış. Prenses, 18 yaşında bir yılan tarafından sokularak ölecekmiş. Bunu duyan kral, denizin ortasındaki adada bulunan kuleyi restore ettirerek prensesin yaşayabileceği bir alana dönüştürmüş. Prenses 18 yaşına gelince hizmetçilerin getirdiği bir üzüm sepetinin ya da prensese âşık olan genç bir subayın getirdiği çiçek sepetinin içine saklanan yılan adaya ulaşmış ve prensesi sokarak öldürmüş.

BATTAL GAZİ KIZ KULESİ’NDE

Anlatılan bir diğer efsane de şu: Battal Gazi, Selçuklu dönemlerinde Üsküdar Tekfuru’nun kızına âşık olmuş. Bu durumu istemeyen tekfur, kızını Kız Kulesi’ne hapsetmiş; ama Battal Gazi’yi kim tutabilir? Bir kurtarma macerasından sonra âşıklar kavuşmuş.

YUNAN LİDERİN ACISI

Antik Yunan zamanlarında İstanbul Atinalıların elindeyken buraya Chares isminde bir amiral ya da Kharis isminde bir kral gelmiş. Makedon Kralı I. Filip tehlikesine karşı gönderilen bu amiralin/kralın eşi, İstanbul’da vefat etmiş. Amiral Chares/Kharis çok üzülmüş ve bugün Kız Kulesi olarak bildiğimiz yere dillere destan bir anıt mezar yaptırmış.

ÖLÜMSÜZ AŞK HİKÂYESİ

Yunan mitolojisinden gelen bir efsane daha var. Ama bu aslında başka bir efsanenin kuleye uyarlanmış ve yıllar boyunca yanlış bir şekilde dilden dile dolandırılmış hâli. Denilenlere göre kulenin bugün bulunduğu yerde Afrodit tapınaklarından biri bulunuyormuş ve burada Hero adında bir rahibe yaşıyormuş. Leandros isimli bir genç, rahibeye âşık olmuş ve her gün karşı kıyıdan, tapınağın bulunduğu adaya yüzüyormuş. Hero, Leandros yolunu kaybetmesin diye adada ateş yakarmış. Fırtınalı bir günde ateş sönmüş, Leandros yüzerken yolunu kaybetmiş ve boğularak ölmüş. Biricik aşkının öldüğü duyan Hero da buna dayanamayıp intihar etmiş.

Yeniden görüşmek üzere, hoşça kalın…