YPG artık Suriyelilerin (de) sorunu

Suriyeliler, uzun yıllar boyunca ülkelerinde YPG terör örgütüne karşı savaştılar. Birçok terör saldırısında hayatlarını kaybettiler. Özellikle Fırat’ın doğusunda, yıllarca örgütün diktası altında yaşamak zorunda kaldılar.

Ancak farklı kesimlerin YPG terör örgütüne dair değişik bakış açıları da vardı. 

Birçok Suriyeli, YPG’ye karşı düzenlenen harekâtları, Esed rejimiyle mücadeleyi sekteye uğrattığı gerekçesiyle eleştiriyordu.

Bazıları ise YPG ile savaşan Suriyelileri, Türkiye’nin kuklaları olmakla suçluyordu. 

Özellikle Suriyeliler dışında, dünyada YPG’nin sadece Türkiye’nin sorunu olduğu yönünde bir algı hâkimdi.

Birçok yabancı uzman ve yetkili, YPG ile savaşan Suriyelileri Türkiye’nin kuklaları olarak tanıtıyordu. 

Yabancı uzmanlara göre YPG, aslında Suriyeliler için bir sorun teşkil etmiyordu. Onlara göre Türkiye, Suriyelileri parayla YPG’ye karşı savaştırıyordu.

Artık algı değişti

 

Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’ye ikinci gelişim. 

İlk ziyaretimde insanlar kutlamalarla meşguldü. Şimdi ise saha sakinleşti. Suriye’nin geleceği ve geçiş dönemi konuşulmaya başlandı. 

Yıllardır Esed rejiminin baskısı yüzünden sesini çıkaramayan Suriyeliler artık özgürce konuşabiliyorlar. En önemlisi, birbirleriyle diyalog kurabiliyorlar. Ve konu, bir şekilde YPG’ye geliyor. 

Suriye’nin toprak bütünlüğü tartışılıyor – YPG tehdit. 

Suriye’nin ekonomik kalkınması konuşuluyor – YPG, petrolü kontrol ediyor. 

Suriye’nin yeni ordusu ele alınıyor – YPG’nin varlığı engel. 

Suriye’deki geçiş süreci tartışılıyor – YPG takoz. 

Suriye’deki yeni özgür atmosfer değerlendiriliyor – YPG sivilleri tutukluyor. 

Suriye’de evlerine dönenler kutlanıyor – YPG Fırat’ın doğusunu işgal ediyor. 

Örnekleri daha da uzatabilirim ama şimdilik bu kadar yeter. Oluşan yeni konjonktürde tüm Suriyeliler YPG’yi çok ciddi bir sorun olarak görüyor. 

Yıllardır Türkiye’nin uluslararası kamuoyuna anlattığı durumu, şimdi Suriyeliler uluslararası aktörlere ve uzmanlara anlatmaya çalışıyorlar. 

YPG’nin Suriyeli Kürtleri temsil etmediğini anlatıyorlar. Fırat’ın doğusunun çoğunlukla Arap olduğunu vurguluyorlar. Terör örgütünün, DEAŞ ile mücadeleyi bir bahane olarak kullandığını ifade ediyorlar. 

Daha da önemlisi, bunu bana Türk olduğum için anlatmıyorlar; bunları yabancı uzmanlara anlatıyorlar. Suriyeliler arasında yapılan toplantılarda bu konular konuşuluyor. 

YPG terör örgütüne karşı en çok Rakka, Haseke ve Deyrizorlular öfkeli elbette. Ancak aynı şekilde Şamlılar, yeni Suriye yönetimine yakın kişiler ve sivil toplum kuruluşları da YPG’yi eleştiriyor. 

Bana sürpriz olan ise Lazkiye ve Tartus’taki Nusayrilerin de YPG’yi çok sert bir şekilde eleştirmesi. 

Yani özetle biz Türkiye olarak YPG terör örgütünü dünyaya belirli ölçüde anlatabildik. Bundan sonra Suriyeliler, öncelikli olarak YPG’yi dünyaya anlatacak.

Dürzilerin bir kesimi istisna

Suveyda’ya gittim ve Dürzilerin farklı kesimleriyle bir araya geldim. Sivil, askerî ve dinî figürlerle görüşme şansım oldu. 

Dürziler arasında bazı kesimler, YPG ile ağız birliği yapmış durumda. YPG ile doğrudan irtibatlı bir şekilde Suriye’nin geleceğini şekillendirmeye çalışıyorlar. 

Dürziler içerisindeki bu grubun, federalizm veya otonomi gibi talepleri var. Bu talepleri YPG ile koordine ediyorlar. 

Buna karşın, Dürziler arasında Suriye vatandaşlığı kavramı üzerinden eşitliğe inanan ikinci bir kesim de bulunuyor.