DÜNYA

Zihnimiz Gazze gibi kuşatıldı

Aslında’ya konuşan çevirmen Ayçin Kantoğlu, “Belki biz Gazzeliler gibi fiziken kuşatılmadık ama dilimiz, zihnimiz aynı oranda kuşatıldı.” dedi.

Sekiz ayı aşkın süredir tüm dünyanın gözü önünde Gazze’de korkunç katliamlar gerçekleştiren işgalci İsrail, elinde tuttuğu propaganda gücü ile soykırım saldırılarına kılıflar buldu. Katlettiği bebekleri dahi terörist ilan eden İsrail’in bu söylemlerinin kabul görmesi, işgalin sadece Filistin topraklarında değil zihinlerde de oluşabileceğini ortaya çıkardı.

“İsrail askerleri soykırım yaptıklarının bilincinde”

Gazze’deki katliamlar 7 Ekim’de başlamasa da bu tarihin birçok insan için milada dönüştüğünü belirten Ayçin Kantoğlu, “Mevla adeta dünyada yaşayan 8.5 milyar nüfusun gözlerini avuç içi kadar bir bölgeyi 7/24 izlemeye çevirdi.” dedi. Gazze’de soykırım yapan İsrail askerlerinin yaptıkları şeyin şuurunda olduklarının altını çizen Kantoğlu, “Kendilerini seçilmiş, dünyanın geri kalanından daha üstün görüyorlar ve bunu çok doğal kabul ediyorlar. İnsanlık tarihinde hep savaşlar olmuştur ama çocukların planlanarak katli herhangi bir savaşma hali altında görülmemiştir.” ifadelerini kullandı.  

“Zulme rağmen tavrından taviz vermiyorlar”

Türkiye’de bazı isimlerin zaman zaman İsrail diliyle konuşmasını değerlendiren Kantoğlu, “Dil insan için belki de asli vatan. Neden böyle? Çünkü insanı diğerlerinden ayırt eden en önemli şey tanımlama kabiliyeti ve konuşabiliyor olması; gördüğü şeyi düşünceyle kuşatabiliyor, tanımlayabiliyor olması. Dil, bu kadar önemli. Karşımızda kendi ülkesinde mülteci haline dönüştürülmüş bir millet var. Karşımızda zulme isyan eden bir insan profili var ve bu en küçük ferdinde bile böyle. Bu zulme rağmen hiçbir şekilde tavrından taviz vermeyen bir millet var. Ne birbirini öldürenleri görüyoruz ne yağmalayanları ne tecavüz edenleri ki bunca zulme açlığa kötülüğe rağmen...” şeklinde konuştu.

“Ne görüyorsak haykırmamız lazım”

İsrail tarafının yaşananları farklı naklettiğini vurgulayan Kantoğlu, “Diğer bir taraf da bu gördüğümüz tabloyu farklı şekilde dikte ettiriyor. Gazze’de daha insanları kanı kurumamışken her yer insan naaşları doluyken deniz kenarında yaptıracağı evin hayalini kuran ve bunu anlatan insanlar var. Şimdi bu iki tabloda da yüksek sesle duyulan şu: Filistin halkı terörist, İsrail tarafıysa mağdur. Böyle bir tabloda ya gözümüzün gördüğünde ya da kulağımızın duyduğunda bir hata var. Yapılan tanımlama ile gözlerimizin gördüğü arasında bir dünya fark var. Burada bizim tepki göstermemiz lazım. Ne görüyorsak bunu haykırmamız lazım.” diye konuştu.

“Filistinlilere işgalci diyorsan köleleşmişsin”

Kantoğlu, “Şimdi sen eğer bu tablo karşısında hala Filistinlilere işgalci diyorsan sen insanlığını kaybetmişsindir, tanımlama yeteneğini kaybetmişsindir. Köleleşmişsindir çünkü efendileri onlara öyle bir hak tanımazlar. Dünya tarihi boyunca görülmemiş bir kölelik sistemini getirip önümüze koymuşlar,  tanımlama yapamıyoruz; çünkü belki biz Gazzeliler gibi fiziken kuşatılmadık ama dilimiz zihnimiz aynı oranda kuşatıldı.” dedi.

Rim’in doğum günü şehit çocuklar günü olsun

İsrail’in katliamlarında hayatını kaybeden Rim’in doğum gününü Dünya Şehit Çocuklar Günü ilan edilmesi için imza topladıklarını belirten Kantoğlu, “Halid dededen, 23 Aralık’ın Rim’in doğum günü olduğunu öğrendik. Bu tarihi eylemlerle geçirmenin, o günün dünya şehit çocuklar günü olarak ilan edilmesi için çalışmanın gerekliliği önerildi. 23 Aralık’ı bu minvalde değerlendirdik, Türkiye’de ve birçok ülkede etkinlikler yapıldı. Bunu TBMM’ye götürme kararı verdik. Bir imza kampanyası ile TBMM’ye gidelim, bir resmi ilan gerçekleşsin istedik.” diye konuştu.

İmza iki sitede toplanıyor:

https://www.change.org/p/23-aral%C4%B1k-2023-d%C3%BCnya-%C5%9Fehit-%C3%A7ocuklar-g%C3%BCn%C3%BC-olarak-ilan-edilsin

https://23reemsday.com