Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İki haslet vardır ki, o ikisinden daha güzel bir şey yoktur. Bu iki davranış şunlardır:
1. Allah’a iman etmek,
2. Müslümanlara faydalı olmak.
İki davranış daha vardır ki, o ikisinden daha kötü bir şey yoktur. Bu iki davranış da şunlardır:
1. Allah’a ortak koşmak,
2. Müslümanlara zarar vermektir. Hadiste görüldüğü gibi Allah’a ortak koşmak,
insanlara zarar vermek çok büyük bir kötülüktür.
Ayet şöyle der: “Kim iyi bir iş yaparsa, bu kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir.” (Fussilet, 46) “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak Allah onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarıya fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim, 14/ 42)
Allah’u Teâlâ’ya yerde ve göklerde hiçbir şey gizli değildir. Hepsi Allah’ın bilgisindedir. Kimin ne yaptığını ve hatta içinde neyi sakladığını bilir, ancak onların cezalandırılmasını dilediği zamana kadar erteler, fakat ihmal etmez. Hak ve hukuklara dikkat etmeyenlerin karşılığını göreceğini, zulüm den sakınanların da karşılığını göreceğini şu ayeti kerimelerle daha iyi anlıyoruz. “Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür. Ve kim zerre kadar şer işlerse onu görür.” (Zilzal,9 9/ 6-7)
Bu ayetler de anlaşılacağı gibi insan mutlaka yaptığının karşılığını görecektir. Yani hesap vermemek gibi kaçmak gibi bir ihtimal asla olmayacaktır. “Zulmedenlere,’Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle yaptıklarınızın cezasına çarptırılıyorsunuz’ denilecektir” (Yunus, 10/52) Müslüman, her zaman zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır. Zulme şahit olan herkes, en az zulme uğrayan kadar zulme karşı durmalıdır.
Hiçbir sebep zulmü, meşru kılamaz. Dinimiz, gerek insana gerekse diğer canlılara karşı zulmü kesin olarak yasaklamıştır. Sevgili Peygamberimiz de yemin ederek insanlara haksızlık ve zulmeden kişinin, cehenneme gireceğini, cennetten de mahrum bırakılacağını ifade etmiştir. (Müslim, Îmân 218) İnsanlara zulüm edenler zalimdir. Zulme rızâ da zulümdür. Bir zâlimin zulmüne engel olmak için çalışmamak, korku yüzünden susup oturmak, onun zulmüne ortak olmak demektir. “Zulmedenler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini (yakında) bileceklerdir!” (Şuarâ, 26/227) Onurlu insanların tavrı şu olmalıdır: Kim olursa olsun, mazluma yardım etmek; kimden gelirse gelsin, zulme karşı olmak… Zalimler için yaşasın cehennem!