Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kosova Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Diaspora Bakanı Donika Gervalla-Schwarz ile Priştine'de düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bakan Fidan Filistin meselesine değinerek, “"Filistin meselesinde, Gazze sorununda Mısır bir ön cephe ülkesidir. Bu konuda hem mağdurdur hem de taraftırlar. Gazze'ye insani yardım, Gazze'deki savaşın durması gibi konularda çok büyük rol oynamakta” dedi.
Bakan Fidan, Refah Sınır Kapısı'nın açık olduğu dönemde yardımların Gazze'ye ulaştırılmasında Mısır'ın büyük rol oynadığını vurguladı.
El-Ariş Limanı'ndaki yardım faaliyetleri çerçevesinde Mısır Kızılayı, Türk Kızılay ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) ortak çalışmasını yerinde gördüğünü vurgulayan Fidan, "Mısır'a özellikle Filistin meselesinde çok fazla destek ve yardım etmemiz gerekiyor. Tek başına bırakmamalıyız." ifadelerini kullandı.
Fidan, Mısır'la uluslararası arenada Afrika'daki istikrarın sağlanması konusunda görüş alışverişi yaptıklarını dile getirerek Libya, Somali ve Sudan'da çatışmaların durmasının yanı sıra istikrarsız ortamın giderilmesi için yapılabilecek işbirliğinin önemine değindi. Fidan, Mısır tarafıyla, Afrika'nın geri kalanında yapılabilecek yatırım ve ticaret konuları hakkında verimli görüşmeler yaptıklarını da aktardı.
Bakan Fidan, "Mısır ve Türkiye, Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) vizyonu doğrultusunda, iki ülkenin sahip olduğu bütün kapasiteyi, hem ikili ilişkilerde hem bölgesel ilişkilerde gerçekleştirme ve hayata geçirme konusunda tam bir iradeye sahipler. Ayrıca şuna da inanıyorum, çok yakın zamanda aramızdaki ilişkinin daha sistematik bir çerçeveye oturmasının bölge içinde bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum." dedi.
Türkiye-Kosova ilişkileri
Bakan Fidan, Türkiye ile Kosova arasındaki olumlu ilişkilere dikkat çekerek, "Kosovalılar bizim sadece dostumuz değil aynı zamanda kardeşimizdirler. Aramızdaki sarsılmaz bağları ikili ilişkilerimize de en iyi biçimde yansıtmak istiyoruz. Hedefimiz ilişkilerimize kapsamlı bir stratejik vizyon kazandırmak. Güvenlik, siyaset ve ekonomiyi işbirliğimizin 3 sacayağı olarak görüyoruz." diye konuştu.
Fidan, iki ülke arasındaki siyasal diyaloğun "mükemmel" seviyede olduğunu, bundan yararlanarak güvenlik meseleleri gibi konuları da uzun vadeli yaklaşımla ele alarak kurumsal çerçeveye oturtmak istediklerini söyledi. Türkiye ile Kosova arasında "Güvenlik İşbirliği Anlaşması" imzalanmasının bunun ilk adımı olacağını kaydeden Bakan Fidan, ekonomik işbirliğinin de güçlendirileceğini bildirdi.
Fidan, ilerleyen dönemde iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1 milyar avro seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini vurgulayarak, Türk şirketlerinin Kosova'da yatırımlarının 500 milyon avro düzeyine ulaşmış durumda olduğunu aktardı. Türk şirketlerinin yaklaşık 10 bin Kosovalıya istihdam sağladığını anımsatan Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgeye ekonomik ve ticari alanda istihdam alanında daha fazla yatırım istediğini kaydetti.
Fidan, Türk firmalarının Kosova'da yaşadığı bazı sorunların çözümü konusundaki beklentileri mevkidaşına ilettiğini belirtti.
Bakan Gervalla-Scwarzh ile Balkanlar'daki gelişmeleri de ele adlıklarının altını çizen Fidan, bölgesel sorunlar karşısında bölgesel sahiplenme anlayışıyla hareket edilmesinin gerekliliğine dikkati çekti. Fidan, Türkiye'nin Kosova'ya gösterdiği öneme değinerek, şunları söyledi:
"Türkiye olarak biz bağımsız ve egemen Kosova Cumhuriyeti'nin kendi ayakları üzerinde durmasına büyük önem veriyoruz. Kosova'nın uluslararası alanda hak ettiği konuma erişmesini başından beri destekliyoruz. Desteğimizin her zaman süreceğini bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum. Kosova'da güvenlik ve istikrarın güvence altına alınması, Balkanlar'ın tamamında kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesi bakımından da büyük önem taşıyor."
Türkiye'nin KFOR'daki rolü
Türkiye'nin komutasını üstlendiği KFOR'un bölgede güvenliğin tesisi açısından son derece önemli bir role sahip olduğuna dikkati çeken Fidan, Türkiye'nin bu görevi başarıyla sürdürdüğünü görmenin gurur vesilesi olduğunu vurguladı.
Fidan, Türkiye'nin bu konuda tüm tarafların takdirini gördüğünü ve bu konudan memnuniyet duyulduğunu belirterek, güvenlik koşullarının daha da iyiye gitmesiyle diyalog ve diplomasiye de daha fazla alan açılacağına işaret etti.
Kosova ile Sırbistan arasındaki sorunların ancak diyalog yoluyla çözümlenebileceğine inanıldığını aktaran Fidan, Türkiye'nin iki ülke arasında normalleşmenin sağlanmasına yönelik çabaları sonuna kadar desteklendiğine değindi. Fidan, Belgrad-Priştine Diyaloğu sürecinin önemine işaret ederek, taraflardan talep gelmesi halinde Türkiye'nin bu konuda sorumluluk üstlenmekten çekinmeyeceğini bildirdi.
Türkiye'nin eğitim ve savunma sanayi ürünleri konularında da Kosova Güvenlik Gücü'ne destek sağladığına işaret eden Fidan, askeri ve savunma sanayi işbirliğinin gelecek dönemde de güçlü şekilde devam edeceğini aktardı.
"FETÖ, Kosova için de tehdit"
Fidan, Kosovalı mevkidaşıyla terörle mücadele konusunu ve Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) karşı atılması gereken adımları ele aldıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Maalesef Kosova'daki FETÖ varlığı bizi endişelendirmeye devam ediyor. Şunu hatırlatmak isterim. FETÖ, Kosova için de bir tehdittir. Kosova'nın güvenliği ve refahı için FETÖ ile kararlı biçimde mücadele edilmesi gerekmekte. Aynı zamanda dostluğumuz ve kardeşliğimiz de bunu gerektirmektedir."
Uluslararası gelişmeler hakkında da istişare ettiklerini belirten Fidan, Ukrayna'daki savaşı yakından takip ettiklerini, savaşın tırmanma riskinin her geçen gün daha da arttığını ifade ederek, "Maalesef savaşın kazananı olmaz. Silahlar susmalı, diplomasiye alan açılmalı. Ukrayna'da da Filistin'de de barış için masaya oturulmalı." dedi.
Gazze'de soykırımın sürdüğüne dikkati çeken Fidan, "Baş sorumlu (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu, her geçen gün daha da kontrolden çıkıyor, vahşetini Batı Şeria'ya da yayıyor. Uluslararası toplum, bu kural ve hukuk tanımazlığa artık son vermelidir." diye konuştu.
Fidan, Kosova Polis Teşkilatı'nın kuruluşunun 25. yılını kutlayarak Kosovalı polislere tebriklerini iletti.
Sisi'nin Türkiye ziyareti
Fidan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin 4 Eylül'de Türkiye'ye yaptığı ziyareti "fevkalade önemli" şeklinde nitelendirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şubatta Mısır'a "tarihi bir ziyarette" bulunduğunu anımsattı.
Sisi'nin Türkiye ziyareti esnasında, hazırlığı önceden yapılmış 18 anlaşmanın imzalanmasının önemini vurgulayan Fidan, "Biz, ilişkilerimizi gerçekten kurumsal bir zemine oturtmak istiyoruz. Özellikle ekonomi, ticaret ulaştırma, yatırım konuları başta olmak üzere iki ülke arasında ikili ilişkilerle ilgili fevkalade önemli ve geniş alanlar var. Liderlerimizin vizyonu çerçevesinde bu anlaşmalar hayata geçirildi. 17 anlaşma ve liderler tarafından imzalanan Ortak Stratejik Belge de taçlandırıcı bir nitelik taşıyor." ifadelerini kullandı.
Fidan, Mısır ve Türkiye'nin Akdeniz'in iki yakasında tarihsel bağlara sahip, güçlü kardeşlik ilişkileri olan ve halkları ayrılmaz derecede birbirine yakın ülkeler olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki işbirliğinin bölgesel sorunların giderilmesi ve ikili ilişkilerin taraflara daha fazla fayda üretmesi bakımından önemli olduğunu söyledi.
Mısır ile bölgesel konuları ele aldıkları bilgisini paylaşan Fidan, "Başta Sayın Sisi olmak üzere Mısırlı kardeşlerimizin özellikle bölgesel sorunlara bölgesel çözümler bulma konusunda bizimle aynı hassasiyeti paylaştıklarını gördük." diye konuştu.