EKONOMİ

En fazla ateşli silaha sahip ülkeler sıralaması açıklandı!

Günümüzde küresel güvenlik dengeleri, ülkelerin sahip olduğu ateşli silah sayıları ile doğrudan şekilleniyor. Son yayınlanan uluslararası raporlar, hangi ülkelerin silahlanmada başı çektiğini ortaya koydu. Türkiye de bu listede dikkat çekici bir konumda yer alıyor.

Savunma bütçeleri her yıl artmaya devam ederken, askeri envanterler de sürekli olarak büyüyor. Özellikle son yıllarda modern savaş teknolojilerine yapılan yatırımlar, silahlı kuvvetlerin hem niceliksel hem de niteliksel olarak güçlenmesine yol açıyor. Uzmanlar, artan silahlanma yarışının küresel dengeler üzerindeki etkilerini mercek altına alırken, devletlerin yıllık savunma harcamalarındaki yükseliş de dikkat çekiyor.

TÜRKİYE’DE NE KADAR SİLAH VAR?

Türkiye, dünya genelinde en fazla ateşli silaha sahip ülkeler sıralamasında 10. sırada yer alıyor. Son verilere göre, Türkiye’de toplam 13,2 milyon ateşli silah bulunuyor. Uzmanlar, silahlanma oranının artış göstermesinin, güvenlik politikalarının yanı sıra bireysel silahlanmadaki artışla da ilişkili olduğunu vurguluyor.

EN FAZLA SİLAHA SAHİP ÜLKELER

World Population Review tarafından hazırlanan raporda, en fazla ateşli silaha sahip ülkeler şu şekilde sıralanıyor:

  1. ABD - 393,3 milyon ateşli silah

  2. Hindistan - 71,1 milyon

  3. Çin - 49,3 milyon

  4. Pakistan - 43,9 milyon

  5. Rusya - 17,6 milyon

  6. Brezilya - 17,5 milyon

  7. Meksika - 16,8 milyon

  8. Almanya - 15,8 milyon

  9. Yemen - 14,9 milyon

  10. Türkiye - 13,2 milyon

SİLAHLANMA ARTIŞININ ETKİLERİ

Özellikle ABD’nin sahip olduğu silah miktarı, diğer ülkelerle kıyaslandığında büyük bir fark oluşturuyor. Bireysel silahlanmanın yüksek olduğu ülkelerde, güvenlik politikaları sıkılaşırken, toplumsal güvenlik konusunda da önemli tartışmalar yaşanıyor.

Türkiye’nin listede üst sıralarda yer alması, ülkenin hem savunma sanayi yatırımları hem de bireysel silahlanma eğilimlerinin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Yetkililer, bu tür verilerin silahlanma politikalarının düzenlenmesi açısından kritik önem taşıdığını vurguluyor.