ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrailli bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Gazze'de bulunan rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşmanın gerçekleşmeye çok yakın olduğunu ifade etti. Sullivan, "İlerleme kaydedildi. Detaylar üzerinde çalışılıyor ve olumlu sonuçlar almayı umuyoruz" diyerek uluslararası kamuoyuna barış sinyali verdi. Ancak bu açıklama, Gazze’deki sivillerin yaşadığı trajediyi gölgede bırakamadı.

Gazze’de İnsanlık Krizi: Saldırılar Hız Kesmiyor

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım niteliğindeki saldırıları nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti, on binlerce kişi ise yaralandı. Hastaneler, İsrail’in hedef aldığı kritik altyapıların başında yer alırken, bölgede elektrik ve su temini neredeyse tamamen durmuş durumda.

Filistinli direniş grupları, İsrail’in sivillere yönelik saldırılarına karşılık olarak askeri eylemlerine devam ettiğini belirtti. Grup sözcülerinden yapılan açıklamada, “Sivil yerleşim alanlarımıza yönelik saldırılar karşılıksız kalmayacak. Bu, halkımızın onurlu direnişidir” ifadeleri kullanıldı. İsrail’in askeri operasyonlarını genişletmesi, insani yardımların bölgeye ulaşmasını da ciddi şekilde engelliyor.

Ateşkes ve Esir Takası İhtimali: Diplomasi Ne Kadar Gerçekçi?

ABD’nin açıklamalarına karşın, İsrail hükümetinin mevcut politikaları ateşkes ihtimalini zayıflatıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun saldırgan tutumu, esir takası görüşmelerini olumsuz etkileyen başlıca faktörlerden biri olarak görülüyor. Uluslararası toplum, özellikle ABD ve Avrupa Birliği, İsrail’in sivil altyapıya yönelik saldırılarını durdurması için baskı yapmaya çağrılıyor. Ancak bu çağrıların sahada karşılık bulmaması, diplomatik çabaların gerçekçiliğini sorgulatıyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

Ortadoğu uzmanları, Sullivan’ın açıklamalarının ABD’nin bölgede bozulan imajını düzeltmeye yönelik bir çaba olduğunu savunuyor. Harvard Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Michael Rosenberg, “ABD’nin barış yönünde çalıştığını göstermesi önemli. Ancak İsrail’in mevcut saldırı politikaları sürdükçe bu çabalar yalnızca bir algı yönetimi olarak kalabilir” dedi.

Uluslararası Tepkiler ve Yaptırım Talepleri

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını savaş suçları kapsamında inceleme kararı aldı. Uluslararası Af Örgütü ise İsrail’e yönelik askeri yardımların durdurulması ve yaptırım uygulanması çağrısında bulundu. Ancak ABD, İsrail’e sağlanan destek paketlerinden geri adım atmaya yanaşmıyor.

İsrail, Nusayrat Mülteci Kampı'na saldırdı! Ölenlerin sayısı 33'e yükseldi İsrail, Nusayrat Mülteci Kampı'na saldırdı! Ölenlerin sayısı 33'e yükseldi

Gazze Halkının Durumu

Gazze’de yaşam, her geçen gün daha da zorlaşıyor. Enkaz altında kalanların kurtarılması için yeterli ekipman ve personel bulunmaması, can kayıplarını artırıyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze’deki çocukların fiziksel ve psikolojik olarak büyük bir yıkıma uğradığını açıkladı. Bölgeye gönderilen yardımların sınırlı sayıda olması, kriz yönetimini imkânsız hale getiriyor.

Sonuç ve Beklentiler

Gazze’de yaşanan insani kriz, yalnızca bir bölgesel sorun olmaktan çıkmış durumda. İsrail’in askeri saldırılarının devam etmesi ve ABD’nin diplomasi söylemleri arasındaki bu çelişki, uluslararası arenada çözüm ihtimaline dair şüpheleri artırıyor. Ateşkes ve esir takası anlaşması üzerinde çalışmalar devam ederken, gerçek bir ilerleme sağlanabilmesi için İsrail’in saldırılarını durdurması ve insani yardım koridorlarının açılması şart görünüyor. Ancak şu anki tablo, barışın halen uzak bir ihtimal olduğunu gösteriyor.

Bu süreçte uluslararası toplumun etkili bir şekilde devreye girmesi, Gazze halkının yaşadığı insani dramın son bulması için kritik önemde. ABD’nin iyimserliğiyle sahadaki gerçeklik arasında oluşan uçurumun nasıl kapanacağı ise zamanla netleşecek.

Muhabir: Mehmet Beytul