EKONOMİ

Türkiye'nin İsrail ile ticareti durdurması: İki ülkenin ekonomik bağımlılığı ve olası etkileri

Türkiye, 9 Nisan'da İsrail'e olan ihracatını kısıtlamış ve daha sonra 2 Mayıs'ta tüm ihracat ve ithalat işlemlerini durdurma kararı almıştı. Bu kararın hem siyasi hem de ekonomik boyutları oldukça tartışılıyor. İki ülke arasındaki ticaretin tamamen durması, özellikle İsrail ekonomisi için Türkiye'nin önemli bir pazarını kaybetmesi ve Türkiye için de stratejik bir ihracat pazarının kapanması anlamına geliyor.

İsrail, 2023 yılında Türkiye'nin en büyük ihracat yaptığı 13. ülke konumundaydı. Türkiye'nin İsrail'e yaptığı ihracat, 2022'de 7 milyar doların üzerine çıkmıştı ancak son dönemde düşüş göstermeye başlamıştı. Bu durum, Türkiye'nin İsrail'e olan ticaretinin zaten azalmakta olduğunu gösteriyor.

İki ülke arasındaki ticaretin yapısal olarak asimetrik bir yapıya sahip olduğunu da belirtmek gerekir. İsrail, Türkiye'den demir çelik gibi birçok önemli ürünü ithal ediyor ancak Türkiye'nin İsrail'e olan bağımlılığı çok daha düşük seviyede. Özellikle inşaat sektörü için önemli olan ürünlerde Türkiye'nin İsrail'e bağımlılığı oldukça yüksek. Bu durum, Türkiye'nin aldığı ticari yaptırımın İsrail'de özellikle inşaat sektörünü zora sokacağını ve maliyetlerin artmasına neden olacağını gösteriyor.

Ticaretin durması, İsrail'in Türkiye'den aldığı ürünleri başka kaynaklardan temin etmesine ve bu durum da maliyetlerin artmasına yol açabilir. İsrail ekonomisindeki enflasyonist baskılar artabilir ve üretim ile ihracat zayıflayabilir. Bu nedenle, Türkiye'nin aldığı bu kararın İsrail ekonomisi üzerinde önemli etkileri olabilir.

Ayrıca, Türkiye'nin bu kararı alması diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya yönlendirebilir. Eğer İsrail'in politikası değişmezse, diğer ülkeler de ticaret kısıtlamalarına gitmek zorunda kalabilirler.

Sonuç olarak, Türkiye'nin aldığı ticari yaptırım kararının İsrail ekonomisi üzerinde önemli etkileri olabilir. Ancak, bu kararın Gazze'deki durumu iyileştirmeye yönelik bir adım olarak değerlendirilmesi gerekiyor ve umarız ki tüm taraflar için barışçıl bir çözüm bulunur.