Aden Körfezi’nde korsanlara karşı Koalisyon ülkelerine ait savaş gemilerinin koruduğunu iddia ettikleri bir koridor açılmıştı. Bu sayede bölgeden geçen bütün ticaret gemileri emniyetle Körfezden geçebileceği söyleniyordu. Fakat alınan tedbirler yeterli değildi ve korsan saldırıları hız kesmek bir yana daha da artmıştı.

Inmarsat uydu sisteminden aldığımız bilgilere göre 184 korsan saldırısı rapor edilmiş ve saldırılar sonucu 54 gemi korsanlar tarafından ele geçirilmişti. Elbette rapor edilmeyen saldırılarda bulunmaktaydı ve belki de bunlardan bazıları yine korsanlar tarafından kaçırılmış olabilirdi. Yine de verilen bu sayılar dehşet vericiydi.

Ticaret gemilerinden bir konvoy oluşturması istenmişti. Bizde bu talebe uygun olarak aynı sürate sahip üç gemi bir araya geldik ve konvoyumuzu meydana getirdik. Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Korsan Önleme Kontrol Merkezi’nin tavsiyeleriyle üçlü bir konvoy oluşturduk ve bu şekilde yolumuza devam etmeye başladık.

Uzunluğu 400 mil genişliği 5 mil olan bir koridoru güya içlerinde bir Türk gemisinin de bulunduğu Koalisyon Savaş Gemileri koruyordu. Bu koridora girmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu. Nitekim çaresiz olarak Korsan Önleme Merkezi’nin tavsiyelerine uymak zorunda kalmıştık.

Bu koridor aslında bizden çok korsanların işine yarıyordu. Zira kaçırmak istedikleri gemileri koskoca körfezde değil de sınırları herkes tarafından bilinen belirli bir koridor içinde buluyorlardı. Nitekim girişimizden sonra daha ilk saatlerde korkulan oldu ve “Titan” isimli bir Yunan gemisi korsanlar tarafından kaçırıldı.

Bu olay gemiciler gibi benim üzerimde de çok moral bozucu oldu. Zira kaçırılan gemi kaptanı telsizden yardım istemiş, korsanların gemiye çıktıklarını söyledikten bir iki dakika sonra telsiz yayını susmuştu. Birkaç mil önümüzde cereyan eden korsan saldırısı başarılı olmuş bu olayı Horizon 1 adlı bir Türk gemisinden duyabilmiştik.

Korsan saldırılarının en çok yaşandığı bir zamanda Aden körfezinden geçiyorduk ve işler hiç de iyi gitmiyordu. Henüz “yaz musonları” başlamamıştı. Muson fırtınaları korsanlar için çok caydırıcıydı çünkü Aden körfezi bu fırtına mevsiminde sert “lodos” rüzgârları ile dolar küçük tekneler için çok tehlikeli olurdu.

Birkaç mil önümüzde olan bu olay çok can sıkıcıydı. Birkaç tane eli silahlı adam gemiye tırmanmış ve hiçbir karşı tedbiri olmayan zavallı denizcileri etkisiz hale getirmişti. Yıllarca askerlik yapmış ve hemen hemen her türlü silâhı atış yaparak kullanmış birisi olarak bu durumdan fena halde rahatsız olmuştum. Aynı şey her an benim de başıma gelebilirdi ve üç beş tane baldırı çıplak adam tarafından esir alınabilirdim.

Allah’a çok şükür saldırıya maruz kalmamıza rağmen kurtulmayı başardık. Lâkin Horizon 1 gemisi yaklaşık üç ay sonra tekrar saldırıya uğrayacak ve korsanlar tarafından ele geçirilecekti. Kısaca Aden Körfezi bütün denizciler için berbat bir hale gelmişti.

Seyrimize geri dönelim ve neler olduğunu anlatayım. Bölgedeki gemiler içinde en verimli olarak bizim telsizimiz çalışıyordu. Nitekim telsizimiz sayesinde Türk savaş gemisine ulaşma imkanı bulduk.
TCG Giresun son sürat ile konvoya eskort yapmak üzere bize yaklaşacağını bildirmişti. Nitekim birkaç saat sonra konvoyumuza katıldılar. O ana kadar konvoya rehberlik ediyordum. Askeri dilde kullanılan ifadesi ile “pivot” gemiydik. Gemilerin süratini ayarlıyor konvoyla beraber hareket etmeyi sağlıyorduk.

Diğer Türk Ticaret Gemisi (Horizon 1) ve Türk Firkateyni ile birlikte şimdi beş gemi olmuş ve koridorda ilerlemeye devam ediyorduk. Bu arada korsanlar tarafından ele geçirilmiş olan Yunan gemisi Titan’a yaklaşmıştık. Hemen yanı başımızdan geçerek Somali sahillerine doğru ilerlemeye devam ediyordu. Konvoydaki gemiler hatta savaş gemisi mürettebatı da dahil olmak üzere hepimiz çok üzgündük. Fakat kaçırılan gemi personeline zarar gelmemesi için kimse bir müdahalede bulunmamıştı.