1 Ekim'de MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin DEM Partililere el uzatarak başlattığı “terörsüz Türkiye” süreci için PKK terör örgütünün kurucu elebaşısı Abdullah Öcalan'ın terör örgütüne “lağvetme çağrısı” okunacak.
Öncelikle bu çağrının dağdaki teröristlere yönelik olduğunu unutmamak gerekiyor.
Bu çağrıya muhalefet eden, PKK dağ kadrosunda bazı isimler var. Bunlar ilerleyen süreçlerde ya ikna edilecek ya da bertaraf edilecek.
PKK'nın Suriye kolunda Salih Müslim çağrıya uyacaklarını açıkladı. Mazlum Abdi ise biraz daha muhalif bir söylem içerisinde bulundu. Oysa Mazlum Abdi'nin çağrıya net olarak uyacağı söyleniyordu. Önümüzdeki dönemde Mazlum Abdi'nin de bu çağrıya kaçınılmaz olarak uymasını bekliyorum.
Bu çağrı ile terör örgütü baskısının ortadan kalkmasıyla Doğu ve Güneydoğu’da ciddi yatırımlar da olacaktır.
Terörsüz Türkiye süreci Türk-Kürt kardeşliğinin daha güçlü bir şekilde tesis edilmesi açısından oldukça önemlidir.
Türkiye 40 yıllık terör sorununu ortadan kaldırarak iç cephesini güçlendirecek uluslararası alanda da daha etkin bir pozisyona kavuşacaktır.
Türkiye'nin, oyun kurucu etkisinin her geçen gün arttığını gözlemliyoruz; bir de “terörsüz Türkiye” ile kaynaklarını Ar-Ge'ye, yeni teknolojiye yönlendirerek daha güçlü hâle geleceği kaçınılmazdır.
Bu yeni terörsüz Türkiye sürecinin, önceki çözüm süreciyle kesinlikle karıştırılmaması gerekir çünkü önceki dönemde devlet, sahadaki varlığını yeterince hissetmemiş teröristlere silah bıraktıramamış ve süreç FETÖ gibi yapılar tarafından da enfekte edilmişti.
Şimdi tüm bu olumsuz atmosferin olmadığı bir dönem başlıyor. Emperyalistlerin kullanılacağı elbette başka birileri çıkar, başka birileriyle de işbirliği yaparlar ancak bu bu işbirliklerinin etkisi de sınırlı kalacaktır.
Terörsüz Türkiye sürecine destek ne kadar?
Optimar Araştırma’nın her ay yaptığı “Türkiye'nin Nabzı” araştırması ocak ayı sonuçlarında, terörsüz Türkiye desteğinin %62,1 olduğunu görüyoruz. Katılımcıların %25,1’i bu konuda kararsız bir noktada iken %12,8’inin destek vermediğini görüyoruz.
Partiler bazında baktığımızda ise AK Parti tabanının %76’sı, CHP tabanının %58’i, MHP tabanının %77’si, İYİ Parti tabanının%53,5’i, DEM Parti tabanının %30,9’u, Büyük Birlik tabanının %76,5’i, Zafer Partisi'nin %33,3’ünün, TİP tabanının ise 40’ının “terörsüz Türkiye” sürecine destek verdiğini görüyoruz. Sizin de fark edeceğiniz üzere en düşük destek DEM Parti, Zafer Partisi ve Türkiye İşçi Partisi'nde. Ben DEM Parti’deki düşük desteğin teröristbaşı Öcalan'ın çağrısıyla ciddi anlamda artmasını bekliyorum. Diğer taraftan Türkiye İşçi Partisi içerisindeki Türkiye'ye muhalif kesimlerin, terörün bitmesini istemediklerini gözlemliyoruz. Zafer Partisi ise başlı başına kendisi Suriyelilere yönelik kışkırtma eylemlerinde de gördüğümüz gibi terör oluşturmaya yönelik eylemler içerisinde olan bir parti. Bu sebepten dolayı Zafer Partisi tabanının da terörsüz Türkiye gibi müspet bir olaya bile destek vermediklerini görüyoruz.
Kim ne derse desin kim ne yaparsa yapsın terörsüz, tam bağımsız, büyük ve güçlü Türkiye, dünyadaki hak ettiği yerini alacaktır.