Bize Doğu Afrika yani Somali sahillerinden en az 600 mil açıktan geçmemiz tavsiye edilmişti. Ben de rotamı, yolu uzatmak pahasına da olsa tavsiyeler doğrultusunda çizmiştim.
Bu sayede korsanlarla karşılaşmadan Madagaskar geçidine girmeden Afrika’nın güneyine kadar inebildik. Fakat aynı hafta içinde iki konteyner gemisi bir yat ve 29 kişilik bir açık deniz balıkçı gemisi, korsan saldırısına uğrayarak ele geçirilmişti. Biz kurtulmuştuk ama onlar fidyecilerin eline düşmüşlerdi. Allah yardımcıları olsun.
Şimdi biraz da korsanlığın en büyük sebebinden bahsedelim. Zira Somali’deki otorite boşluğu buna neden oluyordu.
Şimdi saldırılar sona erdi ve 8 yıl önce yaşadığımız bu saldırılardan eser kalmadı.
Türkiye devlet olarak Somali’ye büyük yardımlarda bulunmuştu. Yıkılan devlet otoritesi yeniden kurulmuş fidyecilikle geçineceğini zanneden haydutlar çaresiz kalmışlardı. Şimdi tekrar bu korsanlık adı verilen deniz haydutluğu olması istenmiyor ise şu tedbirlerin alınmasında yarar görüyorum:
1. Her şeyden önce Aden Körfezinde açılmış olan koridor üzerinde dikey geçişler hariç emniyetli bir bölge kurulması gereklidir. Buraya balıkçı gemileri de dâhil olmak üzere hiçbir geminin girmesine müsaade edilmemelidir. Bu sayede balıkçı kılığına giren korsanları etkisiz hale getirmek mümkün olacaktır.
2. Ayrıca Birleşik Arap Emirliklerinde bulunan korsan önleme merkezinin Yemen Devletihakimiyetinde bulunan Sokotra Adasına alınması gereklidir. Buradan korsanlara çok daha çabuk ve kolay bir şekilde müdahale etmek mümkündür. Sokotra Adası başta olmak üzere Aden Körfezi’ne en geniş sahili olan Yemen Devleti’ne aittir.
3. Gerçi şu anda Yemen’de kan gövdeyi götürmektedir lakin savaş bittiğinde bölgedeki devletlerin otoritesi zayıflatılmayıp bilakis güçlendirilerek korsan saldırıları önlenebilecektir.
4. Hiçbir devlet otoritesini tanımayan ve hukukî olarak yargılanmaları çok zor olan Aden Korsanları’nın bu bölge ülke kanunlarına göre yargılanması ve cezalandırılması gereklidir.