Gerçekten de hukuk devletinde olmaması gereken bir süreç yaşanmıştı. İnsanlar işlerinden atılmış en küçük bir tazminat dahi alamamışlardı. Darbeci generallerin “eğer bir darbe yaparsak bize engel olabilirler” endişesi ile 10 bin askerin tasfiye edilme operasyonu; zayıf da olsa bir karşılık görmeden kolayca icra edilmişti.
Allah’ın takdirine bakın ki; ordudan dindar olduğu gerekçesi ile atılan 10 bin asker, 15 Temmuz 2016 tarihinde ezan ve sala sesleri ile birlikte halkımızla birlikte darbeci askerleri püskürtmüşlerdi.
FETÖ ve darbeci askerler kazdıkları kuyuya düşmüş bizleri ordudan atarak darbeyi daha kolay yapacaklarını düşünürken tam tersine bir sonuçla karşılaşmışlardı. ABD’nin kuklası haline gelmiş ve milli duyguları tamamen çökertilmiş darbeci generaller ve FETÖ örgütünün hevesi kursağında kalacaktı. Zira ordudan tasfiye edilen binlerce asker, darbe esnasında halkı örgütleyerek tankları durduracaklardı. İşte bu acı sonu hesap edememişlerdi.
Gelelim günümüze… 28 Şubat döneminin ardından tam 27 yıl geçti. Birçok asker arkadaşım yapılan haksızlığın karşılığını alamadan eceliyle hayatını kaybetti. Fakat hayatta olan daha binlercesi var. Bu kişilerin yaşamış olduğu maddi sıkıntıların en azından emeklilik haklarının verilmesi sayesinde bir parça rahatlayacağı da bir gerçektir.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım fakat ifade edemediğim çok daha fazla acı gerçek var. Bunlarla yüzleşmesi gerekenlerin başında Ak Parti hükümeti geliyor. Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi “helalleşmek” asıl hükümet üyeleri için gereklidir.
Çünkü kul hakkına girilmiştir. Allah “şirk ve kul hakkı” dışında her türlü günahı affedebilir. Fakat “kul hakkı ile haşirdeki o büyük mahkemeye gelmeyin” diye emretmektedir. Mevcut kanunlarımızda “tek taraflı haksız fesih” yolu ile işinden ayrılanlara tazminat ödenmesinin gerekli olduğu hükümetin yapması gereken bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna karşılık hak edilen tazminatların verilmemesi devletin vatandaşına yaptığı zulümden başka bir şey değildir.
28 Şubat darbecileri yargılanarak müebbet hapis cezası almışlardır. Fakat milletimize verdiği zararlar tazmin edilememiştir. YAŞ kararları ile ordudan ayrılan askerlere verilen hakların kararname ile re’sen ordudan atılan askerlere verilmemesi en hafif ifadesi ile bir vicdansızlıktır.
İşte Ak Parti iktidarı, yapmadığı veya yapamadığı bu icraatlardan dolayı asker arkadaşlarımızla ve halkımızla helalleşmeli ve açılmış hatta cerahat haline gelmiş yaraları kapatmak zorundadır, vesselam…