Tottenham karşısındaki zafer, hem Galatasaray hem de Türk futbolu adına çok önemliydi. Türk futbolu, genel olarak olumsuz olaylarla Avrupa basınında yer ediyordu. Bu zaferle oyun olarak de gündeme gelmiş oldu. ‘’Tottenham’ı duman etti, 3-2’lik mağlubiyet büyük şanstı.’’ gibi yorumlar yabancı basında yer aldı. Ben, bu maçtaki oyuna yabancı değilim. Bu oyun, 2000 yılındaki Galatasaray ruhunu hatırlattı bana. O zamanki kadronun vazgeçilmez oyuncusu olan Okan Buruk, bu kez teknik direktör olarak bu ruhu takımına aşılamış. Rakip kim olursa olsun ileride rakibi bunaltan pres, korkusuzca hücum anlayışı, oyuncuların yardımlaşmaları ve sürekli pas opsiyonu oluşturan oyuncular. Bu oyuna hiçbir takım çare bulamaz. Bayern ve Man Utd maçlarında da benzer oyunu görmüştük ama bu kadar etkili olunamamıştı o maçlarda. Eğer bu oyun biraz daha geliştirilebilirse daha farklı skorla biten maçlar da göreceğimiz kesin. Efsane 2000 takımıyla bu takım arasındaki en büyük fark, maçı sonlandırma becerisi diyebiliriz. Akışkan oyunda takım çok etkili ama oyun soğutmada büyük problem devam ediyor. 2000 takımı, skoru aldıktan sonra oyunu soğutarak mutlaka maçı galibiyetle tamamlıyordu. Okan Buruk’un da bu konuda çalışmalar yapması gerekecek. Tabii bunda, yedekten giren oyuncuların da performans düşüklüğü etkili oluyor. İlk 11’in oluşturduğu baskı ve tempoyu, sonradan girenler gerçekleştiremiyor. Kerem Demirbay geçen yılı aratıyor, Ziyech hazır değil, Berkan telaşlı duruyor, Batshuayi oyunu sahiplenmiyor. Yedek kulübesinden de katkı alınırsa bu oyun bitirme sorunu aşılabilir.
Çok güçlü omurga
Davinson Sanchez- Sara- Torreira- Osimhen omurgası, dünyadaki her takımda oynayabilecek form ve yetenekte. Davinson Sanchez, formuyla bence dünyanın en iyi 5 stoperinden biri konumunda. Oyuna, kesiliciğinin yanında paslarıyla ve takımı ileri itmesiyle büyük katkı veriyor. Heung-Min Son gibi bir yıldızı bile sahadan silmeyi başardı. Sara, arkadaşları her kafasını kaldırdığında hemen yanlarında pas istasyonu olarak bekliyor, çok hareketli ve oyundan hiç kopmuyor. Aldığı topları da hem paslarıyla hem de driplingleriyle ileriye taşıyabiliyor. Torreira’yla da çok iyi bir uyum sağladı, gelen rakibi çok iyi karşılıyorlar. Tottenham’da Bissouma ve Maddison’a, Beşiktaş’ta Gedson ve Ndour’a karşı büyük üstünlük kurdular. Elbette bu omurganın yıldız oyuncusu, Victor Osimhen. Her an hazır bir şekilde sizden pas bekleyen, her zaman maç başındaymış gibi fit bir süper yıldız. Sahada her gördüğümde ‘’Senin ne işin var Türkiye’de?’’ diyorum. Yakın savunulduğunda koşusuyla parçalıyor defansı, uzak savunup koşusunu engellesen sırtı dönük alıp oyun kuruyor, şut atıyor… Tam teşekküllü komple bir forvet. Bu omurgayı Yunus, Barış, Abdülkerim ve Mertens çok iyi destekliyor. Oyun biraz daha gelişirse ‘’Avrupa Fatihi’’ ünvanını bir kere daha alabilir Galatasaray.
Icardi’nin sakatlığı
İki sezondur lige damgasına vuran gol kralı Icardi’nin sakatlığı, Galatasaray’ı düşündüğünden çok daha fazla olumsuz etkileyecektir. Onun sahadaki duruşu bile rakip defansın dengesini bozuyordu. Ayrıca ilerideki yıldırıcı preste, onun sezileri çok değerliydi. Mutlaka sahalara yine güçlü dönecektir. Geçmiş olsun Mauro Icardi.