Son devrin tüm teknolojik avantajlarını kullanarak savaş yaptıklarını, vatan kurtardıklarını savunanlar, aynı zamanda da daha düzenli ve yaşanabilir bir dünya için çalıştıkları algısını yayıyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkes kadın, çocuk, ırk, mezhep, din ayırt etmeksizin düşman kabul ediliyor.
En son Birleşmiş Milletler de Suriye daimi temsilcisiBeşar CAFERİ HALEP’te yaptıkları zulmü sanki yardım ediyorlarmış gibi savunurken IrakFelluce’de aylar önce çekilen resimleri sanki kendileri yapıyormuş gibi ve ciddiyetle anlatırken yakalandı. Bu ve bunun gibi niceleri.
Ve…
HALEP’te insanlık ( insanların) gözleri önünde ölüyor. HALEP katlediliyor. İnsanlar kurşuna diziliyor, kadınlar ve kızlar çaresizlik içerisinde tecavüze maruz kalanlarla aynı akıbete uğramamak için canlarına kıyıyor, ilaç ve tıbbi malzeme olmadığı için beş yaşındaki yaşı küçük ama kendi ve insanlığı tarif edilemeyecek kadar büyük adam gibi adam çocuklar TEBBET Suresini okuyarak ameliyat ediliyor.
Rahman ve Rahim ( olan ) ALLAH’ın adıyla.
1-Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da.2-Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
3-O, alevli bir ateşte yanacak.
4-Odun taşıyıcısı olarak karısı da ( ateşe girecek ).
5-Ve boynunda hurma lifinde bükülmüş bir ip olduğu halde. Azim olan ALLAH ne güzel, ne doğru söyledi.
Sözün bittiği, insanlığın tükendiği, mazlumların birer birer toprağa düştüğü, kanların sel basmışçasına toprağı suladığı, bombaların sağanak halinde yağdığı, kötülüklere uğrayan kadınların beddualarının arşa yükseldiği, çocukların dualarının ALLAH , ALLAH nidalarına karıştığı, erkeklerin bizi bırakın ama kadınlarımızı ve namuslarımızı kurtarın çağrılarının alemi doldurduğu bir noktadayız. Bu noktadan sonra siz karar verin biz gerçekten varmıyız?
Son söz: SAVAŞIN BİLE NAMUSUNUN KİRLETTİLER…..
Selam ve Dua ile…