Herşey küçücük bir uçakla başlamıştı (1)
Vehbi Kara
Sovyetler Birliğinin yıkılışında dikkat çeken sembol olaylardan birisi küçücük bir uçaktı. 1987 Yılında tek kişilik bir sivil uçak bütün emniyet tedbirlerini aşarak Kremlin Meydanına iniş yapmıştı. O vakit Rusya için ‘’Süper Kof Güç” diye benzetmeleri yapılmış bu söylentilerin gerçek olduğu Rus Savunma Bakanının görevden alınması ile sonuçlanmıştı. Modern Talking 1987’nin ilginç ismi Mathias Rust için beste bile yapmıştı: “Fly to Moscow” İşte bir uçağın gerçekleştirdiği basit vukuat, iyi yönetilemeyince üç sene sonunda yani 1990 yılında dünya üzerindeki iki süper güçten bir tanesinin çökmesi ile sonuçlanacaktı. Zira yıkımın işaret fişeği küçücük bir uçak ile atılmıştı. 19 yaşındaki Mathias Rust (Doğumu 1968), 28 Mayıs 1987’de SSCB’nin başkenti Moskova’daki Kızıl Meydan’a uçakla inmesi ile ünlenen Alman amatör pilotun ismidir. 1986’da amatör pilot ehliyetini alan Rust, Cessna 172 B tipi bir uçakla Uetersen’den kalkmış ve İzlanda’ya geçmiş; sonra da Norveç ve Finlandiya üzerinden Moskova’ya, Kremlin’in yakınındaki VasilevskiSpusk’a inmiştir. Bunu kendi adına dünya barışına destek olabilme olarak değerlendirmiş lakin Sovyetler Birliği’nde mahkemeye çıkarılarak çalışma kampında 4 yıla mahkûm edilmiştir. Moskova’nın Lefortovo Hapishanesi’nde 437 gün yattıktan iki ay sonra Ronald Reagan ve Gorbaçov, Avrupa’da orta menzilli nükleer silahların ortadan kaldırılması için bir antlaşma imzalamayı kabul ettiler ve Yüksek Sovyet, Batı’ya iyi niyet jesti olarak Mathias Rust’ı serbest bıraktı. 3 Ağustos 1988’de Almanya’ya geri dönen Rust, medyanın büyük ilgisini çekti ama gazetecilere konuşma yapmadı; ailesi Alman dergisi hikâyesinin özel haklarını Stern’e sattı. Rust, Sovyet hapishanesinde kendisine iyi muamele edildiğini söylese de tıp uzmanları onun “tehlikeli bir şekilde psikolojik istikrarsız ve ruh haline” getirilmiş olduğunu belgelediler. Zira 1989 yılında bir Batı Alman hastanesinde yaptığı zorunlu toplum hizmetinde, bir kadını bıçakladı. Kurbanı zorlukla kurtuldu. Cezaevinde iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırılarak cinayete teşebbüs suçundan hüküm giydi, ancak 15 ay sonra serbest bırakıldı. Hinduizm dinine geçti. 2001 yılında, bir kaşmir kazağı çalmaktan mahkûm edildi. Rust’un kullandığı uçak, bir Japon kulübü tarafından satın alınarak özel bir parkta açık alanda teşhir edildi. 2009 Yılında Berlin’de Alman Teknik Müzesince satın alınıp geri getirilerek restore edilip müzede sergilenmeye başlandı. Sovyetlerin yıkılışı bizim kuşağın şahit olduğu önemli tarihi olaylardan biridir. O yıllarda kimse Sovyetlerin birkaç yılda yıkılıp dağılacağını ummuyordu. Fakat 70 yıl önce Bediüzzaman Said Nursi, bunun işaretini vermiş 1911’de İstanbul’dan Van’a dönerken Batum yolunu kullanırken Tiflis’te Rus polisine söylediği sözler ise tarihe geçmiştir. İlginçtir bugünkü Rusya’nın lideri Putin’in de Tiflis’te doğduğu iddia edilmektedir. Bediüzzaman, Rus Polisine “Rusya, üç karanlığı yaşayacak” demişti. “Asya’da, âlem-i İslam’da üç nur, birbiri arkasından inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet (karanlık) inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek. Ben de gelip burada medresemi yapacağım”. Devamı nasipse yarın...
Yorumlar