‘Kendimi çok sıkıntıda ve sıkışmış hissediyorum’
‘Hayatımda hiçbir şey iyi gitmiyor’
‘Canım hiç bir şey yapmak istemiyor, kolumu bile kaldırmak içimden gelmiyor!’
Değerli Dostlar
Bazen kendimizi aynı yukarıda ki cümlelerde olduğu gibi yaşamda sıkışıp kalmış hissedebiliriz. Ve bu hiç hoş bir duygu değildir. Kendimden biliyorum, sanki arabamız yokuş başında patika yapıyor da,  bir türlü onu hareket ettiremiyoruz gibi hissedebiliriz. Tabi ki hayat sürekli güllük gülüstanlık geçemez, inişler ve çıkışlar olabilir. Bu iniş ve çıkışlarda zaman zaman olumsuz duygular hissetmemiz gayet doğalken, asıl tehlike bu durumun sonsuza kadar süreceği ve hiçbir şeyin iyiye gitmeyeceği gibi derin bir inanç geliştirdiğimizde başlar.
Ancak, diğer taraftan bakacak olursak içinde bulunduğumuz bu sıkışmışlık ve negatiflik durumu; başımızı kuma gömüp hiçbir şey yapmamak yerine, hayatımızda gerçekten de neler olup bittiğine bakmamızın zamanı geldiğinin göstergesidir, kendimizi yeniden keşfetmemizin, mevcut potansiyelimizin daha üstüne çıkmamızın uyarıcısıdır. Mevlana ne güzel özetlemiş aslında bu durumu:  ‘Bir gün gelir, Açmaz dediğin çiçekler açar.Gitmez dediğin dertler gider. Bitmez dediğin zaman geçer...’
Şimdi, sizden gözlerinizi kapatıp, derin ve kendinizi sakinleştirecek nefesler almanızı ve nefesinizi her verdiğinizde de tüm negatif duygularınızı salıvermenizi, sonrasında da gözleriniz kapalı kendinizi 180°  dönüşümüş, yeni versiyonunuzda hayal etmenizi rica ediyorum.  O yeni versiyonunuz belki sizi çok heyecanlandıracak, belki moral verecek, içinde bulunduğunuz sıkışmışlıktan kurtaracak sizi belki de. Bu uygulamayı aklınıza geldikçe yapmanızı öneririrm.
Kendimizi yeniden keşfetme yolculuğu bir anda başlayıp, bir anda biten bir süreç değil, tam tersi yıllarca ve hatta bir ömür boyu meşşakatle çalışarak, uygulamar yaparak, araştırarak, öğrenerek, değişerek ve gelişerek devam edebilecek bir süreç. Ama aynı zamanda da her güne yeni bir umutla bakabileceğimizi düşünecek olursak, bu meşşakatli yolculuk her şeye değer. Peki gelin birazda kendimizi yeniden keşfetme yolculuğunda neler yapabilirizden bahsedelim.
Hemen hemen her yazımda tekrarladım sanırım ama bir kez daha belirtmekte yarar var. İyi şeylere odaklanabiliriz çünkü neye odaklanırsak onu büyütüyoruz hayatımızda.
Önyargılarımızı kırabiliriz. Şimdiye kadar bildiklerimizi ve bize dışarıdan öğretilenleri silmekle başlayabiliriz. Çünkü tüm doğrular kendi zihnimizde ve bedenimizde. Onları sevgi ile kabul edip, keşfedebiliriz.
Hayatımızdaki fazlalıklardan kurtulabiliriz. Fazla kıyafetler, fazla eşyalar, sevmediğimiz, kullanmadığımız, ihtiyaç duymadığımız her şeyi bir hayır kurumuna bağışlayabilir ya da hediye edebiliriz.
İyi bir duygu avcısına dönüşebilirz. Sanırım bu en meşşakatli olanı ama en azından imkansız değil. Gün içerisinde yaşadığımız olaylar karşısında nasıl hissettiğimizi, neden o şekilde hissettiğimiz hakkında kendimize sürekli sorgulamalıyız. Zaman içerisinde bu bizim  farkındalığımızın gelişmesine yardımcı olacaktır.
İnsanoğlu rahatına düşkündür ve konfor alanına alıştıkça orada sıkışıp kalır. Rehavetten kurtulabilir, konfor alanından çıkabilir ve kendi kendimize meydan okuyabilir ve böylece yaşamımıza yeni fırsatları davet edebiliriz.
Yeni şeyler kesfedebilirz. Örneğin spor, ya da meditasyon yapabiliriz. Sanatla veya müzikle uğraşabiliriz. Ne yaptığımız önemli değil, sadece kendimizi yeniden keşfede bilecek yeni uğraşlar bulabilirz.
Daha 2022 yılının başlarındayız, eğer yapmadıysak bu yılın planını yapabiliriz. Şu anda dünya ve ülkemizin gündemi, şartları bizi sıkışıp kalmış gibi hissettirebilir. Bu duygudan kurtulmanın en harika yolu, bu  yılda hayatımızın nasıl görünmesini istediğimiz ile ilgili planlama yapmak olabilir. Tabii bunlar ulaşılabilecek, ayaklarımızın yere bastığı, gerçekçi hedefler olmalı. Örneğin bu yıl beslenme düzenimizi değiştirmek ya da haftada 3 kez yürüyüşe başlamak, belirlediğimiz bir konu hakkında yeni bir eğitim alıp uzmanlaşmak, bir yardım kuruluşunda gönüllü olmak gibi. Benim bu yıl listemde belki de hayat tekamülü mün bir parçası olan affetmeyi öğrenmek ve öfkelenmemek olacak.
Hayat hiçbirimize sürekli cömert ya da sürekli adil davranmıyor. Yazımın başında belirttiğim gibi inişler ve çıkışlar hep olacak. Ancak bizim kendimizi keşfetmemiz, kendi potansiyelimizin daha da üstüne çıkarak, gelişerek, değişerek, dönüşerek yeni versiyonumuzu yaratabilmemiz  yaşadığımız zor anları ve hatta çok çok daha zor anları, daha rahat atmamızı sağlayabilir.