Teknoloji, günümüz dünyasında sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda ulusal güvenliği ve stratejik gücü şekillendiriyor. Türkiye son yıllarda hızla yerli ve millî teknolojiler üretme yolunda önemli adımlar attı. Artık yalnızca dışa bağımlı bir ülke olmanın ötesine geçiyor ve kendi teknolojilerini oluşturma yolunda ilerliyor. Bu gelişmelerin temelinde yatan dinamikleri ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini inceleyerek yerli teknolojinin Türkiye’ye sağlayacağı faydalara daha yakından bakalım.

Türkiye’nin teknolojiye yaklaşımı son yıllarda büyük bir dönüşüm geçiriyor. Yıllarca dışa bağımlı bir ekonomi modeliyle büyüyen Türkiye, son dönemde bu bağımlılığı ortadan kaldırmaya yönelik önemli adımlar attı. Teknoloji üretimi sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda güvenlik ve stratejik güç açısından da kritik bir hâle geldi. Özellikle savunma sanayiindeki yerli teknolojiler, Türkiye’nin güvenliğini sağlamanın ötesinde dünya çapında önemli bir oyuncu olmasına da katkı sağlıyor. İnsansız hava araçlarından yerli savaş uçaklarına kadar pek çok kritik teknoloji Türkiye’de üretilmeye başlandı ve bu alanda elde edilen başarılar, millî teknolojilerin gücünü gözler önüne seriyor.

Yerli otomobil üretimi, Türkiye’nin millî teknoloji stratejisinin en somut örneklerinden biridir. Togg, sadece bir otomobil üretme projesi olmanın ötesinde, Türkiye’nin teknoloji üretme kararlılığının simgesidir. Elektrikli araç üretimi, çevre dostu teknolojilerin Türkiye’deki karşılığı olurken, bu proje, Türkiye’nin küresel otomotiv sektöründe de söz sahibi olma yolunda atılmış bir adımdır. Togg ile birlikte, Türkiye’nin yerli otomobil üretim kapasitesini artırarak, dışa bağımlılığı azaltması hedefleniyor. Ancak hedef, sadece iç pazara hitap etmek değil, aynı zamanda Türkiye’nin dünya çapında bir otomotiv markası yaratmasıdır. Bu hedefe ulaşmak, Türkiye’nin millî teknolojisini global ölçekte tanıtmak anlamına gelecektir.

Peki, Türkiye’ye yerli teknoloji üretmek ne kazandıracak? Öncelikle dışa bağımlılığın azalması, ekonomik anlamda büyük bir avantaj sağlar. Türkiye, dışarıdan teknoloji alarak sadece ekonomik olarak zayıf düşmekle kalmıyor, aynı zamanda stratejik olarak da riskler altına giriyordu. 

Yerli teknoloji üretmek, bu riski ortadan kaldırarak Türkiye’nin iş gücünü artıracak, yeni iş alanları yaratacak ve ekonomik büyümeyi hızlandıracaktır. Çünkü teknoloji üretmek, hem bilgiyi hem de sermayeyi ülke içinde tutmayı sağlar. Ayrıca, yerli teknoloji üretimi, Türkiye’nin rekabet gücünü artırarak sanayinin dönüşümüne yardımcı olacaktır.

Millî teknolojiyi üretmenin yolu sadece yatırımlardan geçmez. Eğitim ve Ar-Ge’ye yapılacak yatırımlar, uzun vadede Türkiye’yi teknoloji üreten bir ülke hâline getirecektir. Türkiye’nin genç nüfusu, teknolojiye bağımlı olmak yerine, teknolojiyi üreten bir toplum haline gelmelidir. STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarındaki eğitimlerin güçlendirilmesi, geleceğin mühendis ve bilim insanlarını yetiştirecektir. Üniversiteler ve araştırma kurumları, bu süreçte en önemli oyunculardan biri olmalı ve özel sektörle iş birliği yaparak yerli teknoloji üretimine katkı sağlamalıdır. Gençlerin teknolojiye olan ilgisi artırılmalı, bilimsel araştırma yapma ve yenilikçi düşünme kapasiteleri geliştirilmelidir.