Bahtı güzel bir zat anlatıyor diyor ki; Annem bana namaz kılmamı söylediği zaman hep dua ederdi, derdi ki: 
-Kalk namaz kıl, Allah sana ikram etsin mükâfatlandırsın.
-Kalk namaz kıl, Allah seni namazın tadından, lezzetinden mahrum etmesin.
-Kalk namaz kıl, Allah seni muvaffak etsin.
Ve ben böylelikle namazı sevdim, hatta annemin bana dua ettiğini duymak için namazı bekliyordum. 
Küçüklüğümden beri annemi namaz kılarken görürdüm ve her namazın sonunda duyulur bir sesle Allah’a dua ederdi: 
-Allah’ım, oğlumu severekhoşlanarak lezzet alarak namaz kılanlardan eyle.
-Allah’ım namazı, oğlumun gözünün nuru kıl. 
Ve büyüdüm, Annem hala böylece dua ediyor. Ve böylece ben kendimi namazı severken buldum ve hayatımın en güzel anları, Rabbimin önündehuzurunda durduğum anlar oldu.
Tek başına “Namaz kıl!” yeterli değil.Bunu derken, yani namaza davet ederken, yanında bir de sebep belirtilmelidir. Sen de çocuklarına de ki: 
-Namaz kıl ki, Allah senden razı olsun.
-Namazını huşuyla kıl ki, Allah kabul etsin.
-Abdestini güzelce al ki, günahların dökülsün.
-İki rekât namaz kıl ki, Allah seni imtihanda başarılı eylesin.
Tebessüm et ve sonra de ki çocuğuna: “Hadi gel namaz kılalım”. 
Şu ânı hiç unutmamış; Babam abdest almak için kollarını sıvadığında, her namaz vaktinde bizden yani odamızdan geçer ve tebessüm ederek derdi ki; “Kâfir ile mü’min arasındaki fark namazdır.”
Ve işte böylelikle namaz, benim ayrılmaz bir parçam oldu. O kadar ki, namazsız bir hayat benim için yok hükmünde!Her konuda her şeyde pozitif olmak harikadır.Rabbim beni ve neslimi namaz kılanlardan eyle. Amin.
İşte böyle diyor ismini bilmediğim bir zat. Bu yazı beni çok etkiledi. Zira ben de annemin o şefkatli sesini hatırladım. Bana namaz kılmamı ve özellikle vaktinde kılmam için nasıl nasihat ettiği, kulaklarımda çınladı. 
Dua, Müslümanın şahsiyetinin gelişmesini ve sağlam karakterli olmasını sağlayan bir ibadettir. "Ben öyle sağlam bir imana sahibim ki, Sen'den başka kimsenin önünde eğilmem”diyen ve daha küçük yaştan itibaren kalb ve diliyle tekrarlayan Müslümanın karakterini sağlamlaştıran bu dua, onun Allah'tan başkası huzurunda minnet etmesine izin vermez.
Dua, kulun Allah nazarındaki değerinin bir ölçüsüdür:"De ki; Sizin duanız olmasa Rabbim size ne diye değer ver¬sin” ve  "Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” ayetleri bunun delilidir. 
Allah katında duadan daha değerli bir şey yoktur (Tirmizi, Da'avât, hadis no: 3370) hadisine de kulak vermelidir. Allah'a yapılan dua hiçbir zaman karşılıksız kalmaz. Aynı za¬manda dua mü'minin silâhıdır.