Her şeyden evvel kırılıp tahrip edilen mezarın bulunduğu yer koruma altına alınarak bir fatiha okumak için düzenlenmek zorundadır. Daha sonra Bediüzzaman’ın aziz hatırasına uygun bir şekilde bizzat devlet tarafından anma etkinlikleri, konferans ve çalıştaylar düzenlenerek bu kahraman vatan evladına karşı devletin vefası ve sorumluluğu yerine getirilmelidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bediüzzaman’ın en önemli isteği olan Ayasofya’nın tekrar camiye çevrilmesi ve önemli eserlerinin devlet tarafından neşredilmesi nedeniyle ne kadar övgü ile anılsa azdır. Lakin şu ana kadar yapılan icraatların yeterli olmadığını düşünüyorum. Zira bu büyük İslam âliminin hatırasını yaşatmak için yapılması gereken daha çok iş vardır. Buna Osmanlı döneminden beri hayalini kurduğu bir üniversite ile başlanabilir. Çünkü “Medresetüz Zehra” isimli bu proje; Birinci Meclis üyeleri tarafından hatta bizzat o günkü Meclis Başkanı M. Kemal tarafından imzalanmıştır. Fakat bazı kötü niyetli kişiler tarafından ödenek çıkarıldığı halde engellenerek inşa edilememiştir.

Yazımızın son bölümünde ise Bediüzzaman’ın kabir yeri ile ilgili çok önemli bir hususa yer vermek istiyorum. Bediüzzaman, hayatta iken kabristanda yapılan ve İslam’a uygun olmayan tutum ve davranışlardan son derece rahatsız oluyordu. Bir mektubunda “Dünyada insanlarla görüşmekten beni men eden ihlas hakikatı, ahirette de kabrimin bilinmemesini iktiza eder…” şeklindeki vasiyeti vardır.

Ne ilginçtir ki; bu vasiyeti kendisinden hoşlanmayan darbeci askerler tarafından yerine getirilmiştir. Mezarı, Urfa’dan alınarak Isparta’da bilinmeyen bir yere nakledilmiştir.

Yine ne ilginçtir ki; aradan tam dokuz yıl geçtikten sonra bir talebesinin evladı vefat ettikten sonra bu mezar yeri bulunur. Hayatta olan önemli talebelerine haber verilir ve vasiyetine uygun olarak kimsenin bilmediği bir yere yeniden defnedilir. Demek ki bu zat, Allah’ın çok sevdiği bir kul imiş ki; bu isteği vefatından yıllar sonra da olsa yerine getirilmiştir.

Allah, Bediüzzaman gibi ilim sahibi ve kahraman zatlardan razı olsun. Böylesine büyük bir zatın eserlerini okuyarak istifade etmeyi hepimize nasip etsin, vesselam…