Dünyaya gönderilen insan elbette, öylesine ve boş boş otursun diye gönderilmedi. Yaratılış gayesini ilk görev olarak, indirilen Kurandan öğrenerek, bilgi almak zorunda. Bu bir tercih değil.Emir olunan bir gerçek.
BİLGİNİZ, İLGİNİZ KADARDIR. İLGİNİZ KİŞİLİĞİNİZ VE SEÇİMİNİZDİR.
Neyi seçtiğinize de dikkat edin, neye ilgi duyduğunuza da. Zira size girmek zorunda olduğunuz sınavlarda, buralardan hesaplar gelecek.
Neyin içine girip, neye doğru yöneldiyseniz, ondan tadacaksınız yaşamda ve ondan soru gelecek size. NEYE BAKMANIZ GEREKTİĞİ GİBİ, NİYE BAKTIĞINIZ DA MÜHİM. Bu ikisi sizi ve ilginizi, ilginize paralel bilginizi oturtur.
BİLGİDEN ALGIMIZ NE OLMALI BUNU DA İYİ BELİRLEMEK GEREKİYOR.
Sınırlarını nasıl çizmeniz gerektiği , sizi doğru bilgiye ulaştıracaktır.
Dünyadaki en zengin insan, verilen zihni doğru ve oranında kullanabilendir. Süs bitkisi olmayan beyin, insana özel kodlanmış ve tasarımıyla içine çok şeyi alabilen geniş bir kayıt cihazıdır.
KENDİNİ KURTARAN BİR TOPLULUĞU KURTARIR.
Kişi kendini kurtaramamışsa, kimseye faydası yoktur.
Kendini kurtaran insan, bir topluluk kurtarabilecek bireydir. Kendindeki güzele olan sıçrama etrafına geçecek, etkileyecek, idol olacak ve bir topluluğu refaha çıkaracaktır.
BİLGİNİZİN BELİRLEYİCİSİ, İLGİNİZDİR.
İlginiz, nasıl arkadaşlar seçtiğinize, kiminle mutlu olduğunuza, seçimlerinize, bakınca gördüğünüz detaya, duyunca aklınızda kalana göre şekillenir. Bunlar benim elimde olan şeyler değil demeyin, insan dünyaya gözüyle bakar, ilgisi ile görür, bilgisi ile yorumlar... Üçü de aldanabilir madem, “beni” kenara itmek en güzel eylem..
Bilen zati, benden gider, bizi bulur. Eminlikten vazgeçer, şüpheci durur. Hiçbişey bilmediğini öğrendiği gün, çok şeyi katetmiştir.
Çok şeyi bilmek de gereksiz lakin, ilgimizi doğru yere, doğru kişilerler, zihin egzersiziyle çalıştırmak dünyaya geliş nedeni... O HALDE BİLGİN UMMAN OLSUN, BEYNİNİ KULLANABİLEN İNSAN.