Giriş
İslâm, Kur’ân ve Sünnet merkezli bir dindir. Müslüman demek, bilinçli tercihlerde bulunan kişi demektir. Bilinçli tercihlerde bulunmamıza yardımcı olan hiç şüphesiz hayatın gerçek rehberi Kur’ân-ı Kerim ve onun uygulayıcısı hayat örnek ve önderimiz Rasulullah (s.a.s.)’in Sünneti’dir. Bu iki ana kaynaktan uzaklaşmak, insanın hayatını hurafelere/ sahte/ dünyalara yaklaştırır. Hurafelere yaklaşan hayatlar, İslâmî anlamda, bir gelecek ve bir medeniyet inşâ edemezler. Çünkü hurafeler gerçeğin hakikatin düşmanıdır.
İslam Ümmeti’nin Hurafelerle İmtihanı
Bugün İslâm coğrafyasında akan kanın bir sebebi de İslâm Ümmeti’nin bağrına bir hançer gibi saplanan hurafelerdir. Hurafelerle inşâ edilen hayatlar, İslâm Ümmeti’ne bir değer katmamaktadır. Müslümanlar olarak, İslâm adına ortaya atılan bütün hurafelerle yüzleşmeliyiz. Hurafelerin ana kaynağı bilindiğinde, hiç şüphesiz hak ve hakikat kendiliğinden net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Hakikat Bilinci
Hakikat ve hurafeleri birbirinden ayıracak bilgi birikimine sahip olmalıyız. Bütün Peygamberlerin kendi dönemlerinde hurafelerle nasıl mücadele ettiğini öğrenmeliyiz. Mücahid ve muvahhid İslâm âlimlerinin hurafelere karşı vermiş oldukları ilmî mücadele hakkında detaylı bilgiye vakıf olmalıyız. Hurafelerin, İslâm düşmanları tarafından nasıl üretildiği ve İslâm’ın içine nasıl sızdırıldığını bilmek, günümüzde ehemmiyet arz etmektedir. Bunun içinde hurafelerin tehlikeleriyle ilgili çok ciddi okumalar gerçekleştirmeliyiz. Müslümanlar olarak, hurafelere karşı uyanık olmalıyız. İslâm’ı doğru öğrenip, hurafeleri tarihin çöp sepetine atmalıyız.
Enes b. Mâlik (r.a.)’ın rivayetiyle Raaulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“İlim aramak, (erkek olsun, kadın olsun) her müslümanın üzerinde farzdır!” (İbn Mace, Mukaddime, b. 17, Hds. 224)
Her Müslüman ferd, iman ve amel ile ilgili kendisine farz olan ilmi elde edince hakikati öğrenir. Hakikati öğrenen ve idrak edip şuuruna eren bir müslüman, bîd’at ve hurafelere kapılmaz, onları reddeder…
Çünkü:
“Deki: Hak geldi, bâtıl yok oldu. Hiç şüphesiz bâtıl yok olucudur.” (İsra, 17/81) diye buyuruyor Rabbimiz Allah!..
Sanal Hurafelerin İşgaliyle Karşı Karşıyayız
Günümüz dünyasında, teknolojinin hızla büyümesiyle birlikte İslâmî bilgilere de, hurafelere de, ulaşmak oldukça kolaylaşmış durumda. Bu hususta teknolojik hurafelere dikkat etmeliyiz. Sanal hurafeler gün geçtikçe artmakta. Sanal dünya, Müslümanların direnişlerini sanal ortama çekerek onları daha pasivize etmektedir. Bu hataya düşmemek adına, Kur’ân ve Sünnet merkezli İslâm Dini’ni önce öğrenmeli, sonra da hayatımıza nakış nakış uygulamalıyız. 21. yüzyılda, artık neyin sahte ve neyin doğru olduğun bilincine varmalıyız.
Sonuç
Kendilerini İslam’ Kur’ân Hz. Muhammed (s.a.s.)’in sünnetine nispet edenler, dinlerini ana kaynağından öğrenmeleri gerekiyor. Bu konuda çok okumak gerekiyor. Doğru bildiğimiz o kadar çok yanlış var ki, bunlarla mutlaka yüzleşmeliyiz. Geleceği ancak doğru bir İslami bilgi ile inşa edebiliriz.