Ülkeler tıpkı insanlara benzer, doğar, büyür, gelişir, ufalır, yaşlanır, yıllanır ve ölürler. 

Karakterli ve karakter yoksunu kişiler gibi, demokrasiyi hakikaten yaşayan ülkeler olduğu gibi, işi gücü sömürmek, yemek, haksızlık yapmak, kan dökmek olanlar var.

80 kuşağında olanlar ve daha büyüklerimiz hatırlar, bizler ufakken “süper güç” diye bir ifade vardı. Söyleyince bile hafızamızda müthiş büyük bir ülke çizilirdi. Her yönden
gücü elinde bulunduran, dünyanın en pahalı şehri New York içinde yer alan ülke. Amerika.

Sıklıkla üç maymunu oynayan, olayları tezgahlayıp, düzenleyip arkasından başsağlığı dileyen, en kalitesiz ülke. Halkı toplama olan, cesaretin c sinden, milletten, vatandan bihaber, tek kişilik bireylerin, bencil insanların ülkesi ABD.

Bize çocukken empoze edilen Amerika hiç dikkat ettiniz mi, şimdilerde yok.

Şimdilerde tezgahlanan her olayın ardından, kültür seviyesi öyle çok derin olmasına gerek kalmadan her birey olayların ardında yatanları görebiliyor. 

Eskisi gibi özenen, Batı manyağı bir kafa tası da yok artık toplumda.

Şimdilerde cennet vatanım daha kendine güvenen, daha dik duruşlu. 

Dengeler geçmişe oranla çok değişti. Düşünceler, insanların değer yargıları, kriterleri, dünya siyasal yapısı eskiye dair çok şeyden çok feragat etti.

Güç olarak adlandırılan bir dönem her ülkenin saygı duyduğu ülkenin doğruları, şimdilerde çok da bağlayıcı değil. Ülkeler artık boyun eğip her yaptırımına tamam diyecekleri, vampir ruhlu Batı dünyası ve özellikle ABD nin gün gelip onlara da sıkıntı olacağının farkı ve bilincinde. 

Farkında oldukları bir başka şey daha var ki hem manen hem maddi yönden pilinin bitim sinyalleri verilmeye başlanmış bir durumda bu vampir ülke.
Gün geçtikçe dibe vuran, bu vuruşun acısıyla planlarının tutmayışının acısıyla daha saçma yollara daha beceriksiz planlarla giden eski süper güç, şimdilerde oyun maymunu ABD önümüzdeki yıllarda daha çok kayıplar yaşayacak.

Üretimden uzak, sadece sömürge mantığıyla senelerce her ülkeyi ama aleni ama sinsice yemiş olan bu ülke elindekiler bitip, aynı standartları sürdüremeyeceği gün, bizim içimize salmak istediği kaos filizlerini kendi içinde yeşertecek.

Buluğ çağına ermeden evi terk eden bir gençlik, bırakın ülke ve millet birliğini, çekirdek aile birliğini koruyamayan bir toplum. Yarın kalkıp ne ülkeyi, ne aileyi, ne değerlerini düşünmeyecek, para için her şeyi yapabilecek bir kafa tası. Ülkesini çok rahat satabilecek. Aklının ucundan geçmeyecek en son şey ölmek olacak, ölüm denildiğinde elinde avucundaki herşeyi kaybediş olarak gören zihniyet, ahreti bilmeyen bir beyin, var gücüyle dünyaya sarılır. Şimdi bu saydıklarım sadece bir kaçıyken, söz konusu oyun maymunu ülkenin içinde bulunduğu durum, dünyayı, dengeleri, ticari ilişkileri, paranın cinsini, yaygın ve konuşulan dili ( bir süre sonra) antidemokratik AB ‘ni, Nato’sunu, İnsan Hakları hikayelerini, ve daha tonla dengeyi değiştirdi ve değiştirecek. 

Yeni dünyayı daha insancıl olan, daha merhametli olan, daha çok çalışan, bunlarla birlikte daha çok üreten ve daha güçlü olan yönetecek. Gücü elinde tutmak ve bulundurmak değil, saygı duyulan millet olarak devam edebilmektir mühim olan. 

Bazen, bir takım güçlerin fütursuzluğu kendi sonunu getirir.

Yeni dünyada güçlü Türkiye, akıllı, sorgulayan birey ve toplum olabilmemiz duasıyla .....