Dünyanın en gelişmiş yalanlarını üretmeyi başaran NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) yeniden insanlı Ay yolculuğu işine soyunuyor. Bu sefer dünya gündemine uygun bir şekilde Ay’a ilk kadın astronotu da götüreceğini iddia ediyor.
Artemis programı kapsamında insansız Ay roketini Şubat 2022’de fırlatmayı planlayan NASA, içinde Türkiye’nin de bulunduğu bir çok ülkenin Dünyanın uydusu olan Ay’a uzay aracı gönderme projelerinden dolayı fena halde strese girmiş bulunuyor. Zira bundan 52 yıl önce piyasaya sürmüş olduğu Hollywood’un en önemli filmi olan insanlı Ay yolculuğu gerçeklerinin ortay çıkmasından dolayı büyük bir imaj bozulması yaşayacağını düşünüyor.

Elbette endişelerinde haklıdır. Zira insanlık tarihinde örneği olmayan bir sahtekârlık iyice ortaya çıkmış durumdadır. Büyük bir propaganda ile dünyaya servis ettiği orijinal görüntülerin alay konusu olması nedeniyle zor duruma düşen ABD ve NASA çareler aramaktadır.

İnandırıcı olmadığı için aniden eski görüntü ve filmleri ortadan kaldırmak zorunda kalan NASA, bu büyük açmazdan kurtulabilmek için bu yeni projeye ümit bağlamış görünüyor.

Sibirya Ekspresi filminde geçen “Yalanlarla istediğin yere kadar gidebilirsin fakat asla geri dönemezsin” sözü şimdi tam da ABD’nin içine düşmüş olduğu durumu özetlemektedir. Vietnam savaşı esnasında yaşanan büyük yenilgiyi unutturabilmek için Hollywood’un ünlü yönetmeni Stanley Kubrick’in hazırlamış olduğu görüntüler, belki bir dönem insanları etkileyebilmiştir. Fakat günümüz insanlarına özellikle animasyon filmleri ile büyüyen gençlere hiç de inandırıcı gelmemektedir.

Belki de gerçek bir insanlı Ay yolculuğu yaparak insanlığa karşı işlemiş olduğu büyük sahtekârlığı affettirebileceğini düşünen ABD’li politikacıları bütün dünya halkları ilgi ile izlemeye devam edecektir. Fakat Türkiye’deki ABD imajı kolay kolay değişmeyeceği açıktır. Zira ABD anayasasını kabul eden ilk eyalet olan Delaware’den dolayı Türkçeye yerleşmiş olan “dalavereci” sözünü bundan böyle ABD’nin tamamı için sık sık söyleneceğini düşünebiliriz.

Geçenlerde Türkiye’nin ünlü televizyon şovmenlerinden birisi olan Okan Bayülken dahi ABD’nin içine düştüğü bu ibretli durumdan dolayı alay ettikten sonra gerçektende bu ülkenin işi çok zordur. Zira Bayülken “1969’daki de yalan, artık o kadar eminim ki, seyrettim bütün belgeselleri, bu heriflerin Ay’a gitmiş olmasına imkan yok, çünkü Dünya’ya inemiyorlar” demektedir.

Gerçekten de 2021 yılında dahi NASA uzay araçları, Rusya gibi karaya inemeyip hala denize indirilmektedir. Şimdi kalkıp 1969 yılı teknolojisi ile atmosferi bulunmayan Ay’a insanlı uzay araçlarının inmesine inanmak elbette güçtür. Bu konuda internette sayısız görüntü ve çalışma bulunmaktadır.

Bayülken’i bir tarafa koyalım ABD halkı dahi artık bu sahtekârlığa inanmamaktadır. 2016 yılı ABD-Kanada yapımı bir filmde bunu açık bir şekilde ortaya koymuş durumdadırlar. Operation Avalange (Çığ Operasyonu) isimli filmde “İnsanlı Ay Yolculuğunun” stüdyolarda ve ABD’nin girilmesi yasak olan bölgelerinde çekildiği anlatılmaktadır.

Bu filmle ilgili olarak Çağatay Dirilgen isimli bir araştırmacı “Radyo Televizyon ve Sinema” konusunda akademik çalışmalar yapmıştır. Bu zatın eserini okuma fırsatı buldum. İnsanlı Ay yolculuğunun 1969 gerçekleşmemesi durumunda daha önceden hazırlanan görüntülerin basına verilmesinin incelendiği bu araştırmada oldukça ilginç hususlar bulunmaktadır. Gerçekten de çok emek verilerek hazırlanmış. Filmi internetten indirip izleyince soğuk savaş yıllarının propaganda tekniklerini de anlamak mümkün oluyor.

Günümüzde ise medya karşısında daha mütevazi bir tavır takınan NASA yetkilileri yeni bir imaj için kollarını sıvamış olsa da işleri oldukça zor görünmektedir. Çünkü NASA, 7 Aralık 1972 yılında Apollo görevi kapsamında güya Ay’a son insanlı uçuşunu gerçekleştirmişti.

Şimdi ise NASA’nın ikinci Ay görevi, adını Yunan mitolojisinde Apollo’nun ikiz kız kardeşi Artemis’ten alarak bu sahtekârlığı devam ettirme yoluna da gidebilir. Önümüzdeki birkaç yıl insanlık adına işlenmiş en büyük suçlardan biri olan Apollo misyonunun gerçek yüzünü apaçık bir şekilde ortaya çıkaracaktır, vesselam…