Bundan tam üç yıl önce yine bir Şubat ayında doktora tezimi tamamlamıştım. Şubat 2017 tarihinde ise bu sefer doktora tez konusu olan “Kapitalizm Sonrası Dönem Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı kitabımı yayınlamaya muvaffak oldum.
Kitabı alıp okumak isteyenler Fatih Şekercihan Vakfından temin edebilirler. Zira hiç bir yayınevi bu kitabı basıp yayınlamadı. Şahsıma verilen sözlerin tamamı boş çıktı. Öyle ki anlaşmamıza rağmen “Başarı Dağıtım” isimli bir kitap yayıncısı kitabın arkasındaki “Bediüzzaman Said Nursi” ismini görünce yayınlamaktan vazgeçti.
İşin garip tarafı bu kitabı basmak için söz veren Nesil Yayıncılık; beni iki sene oyaladığı halde kendim bastırdığım halde, dağıtım işine de girmedi. Durumu Mehmet Fırıncı Abi’ye ilettim. Bir hafta sonra bu ağabey üzüntüsünü bildirerek Nesil Yayınevinin elinde çok fazla kitap olduğunu benim kitabımı dağıtamayacağını söyledi.
Aklınıza “Demek ki çok fazla para istiyorsun?” diye bir soru gelebilir. Hemen cevabını söyleyeyim görüşme yaptığım onlarca yayınevinin hiçbirisinden tek kuruş para istemedim. Satıldıkça ödersiniz diyerek anlaşmaya çalıştım.
Demek ki “müşteri olmayana kitap satmak” çok yanlış bir şey. Bunu yaptığım için aksi ile muamele gördüm. Layık olmayan ellere kitabı vermeye çalışmak ciddi bir hata olsa gerektir. Her ne ise…
Bu acayip durumu görüp kitabın berbat bir şey olduğu ve okunmaya değmeyecek bir eser gibi mütalaa etmeyiniz. Zira kitabın ilk hali bir doktora çalışmasıdır. Risale-i Nur Külliyatından iktisat bilimi ile ilgili bir araştırma ve şerh yazısıdır. Kitabı okuyan çok sayıda arkadaşımdan ve ekonomi uzmanından olumlu eleştiriler aldım. Hatta geçen hafta Londra’dan gelen Hüseyin ve İbrahim isimli iki ekonomi uzmanı, bu kitabı duyduklarını ve okumak istediklerini söyledi. İşte böylelerine yani müdakkik olup öğrenmek isteyenlere kitap verilse daha doğru olacaktır.
Bana göre çok değerli olan bu kitabın kıymeti sonradan anlaşılacaktır. Zira her geçen gün artan “ücretli çalışma sisteminin” tam tersine insanların “kendi işlerinin sahibi olacağı” kısaca “malikiyet ve serbestiyet” devri temel alınmıştır.
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde kabul edilen bu tez ile kapitalizmden sonra yeni bir sosyal ve siyasal sistem kurgulanmaktadır. Oybirliği ile kabul gören bu tez; bazı ilaveler ve kısaltmalar ile birlikte kitap haline dönüştürülmüştür.
Bu kitabın iktisat ve sosyal bilimler alanında en ilginç özelliklerinden bir tanesi Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerinden istifade edilerek yazılmış olmasıdır. Bu sayede ismi ve patenti Bediüzzaman’a ait olan bu dönem; yani “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” tartışılmaya açılmış olmaktadır.
Elbette bu konu ile ilgili olarak daha birçok çalışmayı görüp istifade edeceğiz. Bediüzzaman’ın sadece bir din âlimi değil sosyal ve beşeri bilimler konusunda da büyük bir ilim adamı olduğu dile getirilmiş olmaktadır.