Sultan 2. Bayezid, bütün Avrupa’da ve özellikle İspanya’da Yahudilere uygulanan soykırıma karşı Osmanlı Devletine sığınmak isteyenlere izin vermişti. Çünkü İslam dini isterse gayrimüslim olsun daima mazlumlara karşı merhametli olmayı emreden bir dindir. Fakat maalesef kendilerini aynı Şeytan gibi “üstün ırk” olarak gören Yahudiler, kendilerini misafir olarak kabul eden bu koca cihan devletinin yıkılmasında mühim roller üstlenmişlerdir.
1492 Yılından itibaren binlerce Yahudi gemilerle getirilerek İstanbul, İzmir ve Selanik gibi önemli ticaret merkezi olan şehirlerimize yerleştirildiler. Kendi aralarında kurmuş oldukları örgütler sayesinde hem çoğaldılar hem de ekonomik ve sosyal olarak güçlenmeye başladılar. Öyle ki; Osmanlı Devletinin savaştığı ülkelerle dahi işbirliği yapacak derecede söz sahibi olan kişiler yetiştirdiler.
Yahudilerin İslam toplumuna verdiği en büyük zarar ise faiz ve bankerlik kurumları ile olmuştur. Öncelikle devlet memurlarını rüşvete alıştırmış halkın bir bölümünde ve özellikle Osmanlı sarayında sefahat ve israfın yayılmasında büyük roller üstlenmişlerdir. Nihayet mali açıdan iflas eden bu devlet, kendi paşası olan Mısır Valisi Mehmet Ali Paşaya karşı İngiltere ve Rusya’dan yardım istemek zorunda kalmıştı.
Osmanlı Devletinde devamlı surette güç kazanan Yahudiler arasında 1660’lı yıllarda büyük bir karışıklık çıkmıştı. Kendisini Mesih olarak ilan eden Sabetay Sevi, önce Yahudiler tarafından desteklenmiş olsa da mistik Kabala yorumları, reenkarnasyon inancı ve aile kavramını ortadan kaldıran sapkın düşünceleri nedeniyle çatışmalara yol açmıştı.
Nihayet Yahudiler, Sevi’yi Padişah 4. Mehmet’e şikayet ettiler. Padişah da her gün daha da çok artan şikâyetler nedeni ile Sevi’yi yargılamaya karar verdi. Mahkeme esnasında ilginç bir biçimde Sevi, Müslüman olduğunu söyleyerek Yahudilere karşı pozisyon almıştı. Aslında bu durum kendisini Yahudilerden korunmak içindi. Yoksa gerçek bir Müslüman olmamıştı. Kendisine bağlı 200 aile ile birlikte Yahudi ayinlerini gizli bir şekilde yapmaya devam ediyorlardı.
Osmanlı Mahkemesi Sevi’nin Müslüman olmasını ve Mehmet Efendi ismini almasını memnuniyetle karşılamış cezalandırılmasını isteyen Yahudilere karşı kendisini korumaya almıştı. Hatta memurluk ve iyi de bir maaş bağlanmıştı. Bu durum birçok Yahudi üzerinde kötü etki bırakmıştı. Sevi’ye karşı iyice düşman olmuşlardı. Bugün dahi İsrail Devleti, Sabetay Sevi’ye karşı din değiştirdiğinden dolayı düşmanca davranmaktadır. Sabetay Tarikatına mensup Yahudilere vize verilmemekte ve bu gizli tarikat mensuplarını Yahudiliğe ihanet etmiş sapkın bir örgüt olarak görmektedirler.
Buna karşın son bir yıldan beri Portekiz ve İspanya devletleri, Sabetay Yahudilerine vatandaşlık belgesi vermeye başlamıştır. Bu maksatla gerekli aile bağlarını gösteren mezar taşı ve soy kütüğü belgeleri ile müracaatları, kabul görmektedir. Suzan Nana Tarablus isimli bir yazarın “Baba Bize Neden Döneme Diyorlar” isimli kitabında bu durum genişçe izah edilmektedir.