Günümüzde ordu komutanları korgeneraller arasından seçilebiliyor. Her emre itaat eden bir askeri yapı ile karşı karşıyayız. Bu durumu kabullenemeyen generaller emirlere itiraz etmek yerine emeklilik dilekçesi verip ayrılıyorlar.
İşte Erdoğan, askeri vesayetten kurtulmak adına büyük yapısal değişiklikleri gerçekleştirme imkânı bulmuştur. Elbette 15 Temmuz darbesinin başarısız kalması kadar Cumhurbaşkanlığı sisteminin de “sivil toplum ve devlet” kurulması açısından önemi büyüktür.
Şimdi askeri vesayetin kaldırılması adına yapılan faydalı icraatlara bakalım. Elbette bunlardan başka da olumlu adımlar vardır. Lakin ilk bakışta göze çarpan hususlar şunlardır:
Genelkurmay Başkanlığı MSB’ye bağlanarak sivilleşme adına önemli bir adım atıldığı gibi NATO ülkeleri karşısındaki faşist bir yönetim utancından kurtulmuş olduk. Genelkurmay Başkanının görevi ve sorumluluğu “Cumhurbaşkanı namına Silahlı Kuvvetler’in komutanı olan Genelkurmay Başkanı, savaşta başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanı namına yerine getirecektir. Genelkurmay Başkanı, Silahlı Kuvvetlerin savaşa hazırlanmasında personel, istihbarat, harekat, teşkilat ve eğitim hizmetlerine ait ilke ve öncelikler ile ana programları hazırlayarak MSB’nin onayına sunacak; personel hizmetleri ise özel kanunlarına ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre yürütülecek” şeklinde belirtilmiştir.
Jandarma Genel Komutanlığı doğrudan İçişleri Bakanlığına bağlanmıştır. En önemli ikinci değişiklik budur. Çünkü askerlerin yurt dışında düzenli ordulara karşı harekat yapması esastır. Buna göre eğitim alırlar. Jandarma ise iç güvenlik teşkilatı olup yurtiçinde teröristlerle mücadele etmek üzere eğitim almaktadır. Halihazırda ülke sınırları içinde “Kıran operasyonları” sadece Jandarma birliklerince yürütülmekte Pençe operasyonları ise ülke dışında askeri kara ve hava unsurları ile gerçekleştirilmektedir. Bu durum uzun yıllardan beri Batı ülkeleri tarafından bize yöneltilen “orantısız güç kullanımı” adı altındaki şikâyetleri önleyecektir.
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, MSB’ye bağlandı. Bu kanuna aykırı olmayan ve diğer kanunlarla Genelkurmay Başkanlığına verilen görev ve yetkilere ilişkin hükümler saklı bırakıldı.
Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde Kuvvet Komutanları ile bağlılarından doğrudan bilgi alabileceği ve bunlara doğrudan emir verebileceği, verilen emrin herhangi bir makamdan onay alınmaksızın derhal yerine getirileceği de karara bağlandı. 15 Temmuz 2016 gecesinde bizzat Başbakan’ın emrine itaat etmeyen onay isteyen generallere rastlanılmıştı. Artık verilen emir herhangi bir makamdan onay alınmaksızın yerine getirilecektir. Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanları MSB’ye ayrı ayrı bağlı ve sorumlu olacak; Genelkurmay Başkanlığı ile kuvvet komutanlıklarının teşkilat yapısı Milli Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda gösterilecektir.
Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) yapısı değişmiştir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı da YAŞ üyesi olmuştur. Daha önce Başbakan başkanlığında toplanan YAŞ’a sivil olarak sadece Milli Savunma Bakanı katılıyordu. Şimdi ise Cumhurbaşkanı yardımcısının yanı sıra 3 bakan daha eklenmiş oldu. Şûra’nın sekretarya işlemleri ise Genelkurmay Başkanlığından alınarak MSB’ye devredildi. YAŞ ve atama kararları, ordunun eskiden beri gelen teamül ve geleneklerinden ziyade sivil toplum esaslarına göre yapılması sağlanmıştır.
Harp Akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatıldı. KHK Askeri okullarda okuyan öğrencilerin durumu hakkında da çeşitli düzenlemeler yapıldı. Buna göre, harp okulları, fakülte ve yüksekokullar ile jandarma dahil astsubay meslek yüksekokullarında öğrenimine devam eden öğrenciler, Yükseköğretim Kurulu’nca üniversite sınavının yapıldığı tarihte aldıkları yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun fakülte ve yüksekokullara naklen kaydedildiler.
Devamı nasipse yarın...