Fakat FETÖ ve ABD’ye bağlı generaller yüzünden TSK, Türk dış politikasına yeterli askeri desteği veremedi.TSK, sivil toplum kuruluşlarının da gerisinde kaldı ve caydırıcı olamadı.

Türk keşif uçağı düşürüldüğü zaman anında mukabele hakkını kullanamadı.Eğer TSK, yıllardır gözünü dış düşman güçlere ayırsaydı bu sonuçlardan farklı bir durumla karşılaşabilirdik. 

Fakat TSK iç tehdide göre dizayn edilmiş hatta zırhlı birlikler şehir içlerine konuşlandırarak gerektiğinde halkın üzerine sürülecek bir yapıya büründürülmüştü. İç güvenliğe bulaştırılmayıp bütün enerjisini sınır ötesinden gelecek tehditleri, sınır ötesinde önleme konseptine göre kullanmayı planlasaydı, bütün bu olaylar farklı şekilde cereyan ederdi.

Beşar Esed’in hiç bir uçağı kendi halkını bu denli pervasızca bombalamaya cesaret edemez,  Rusya ve İran rahatça Beşar Esed’i destekleyemezdi.TSK’nın kara savaşına girmeden Suriye Muhalefetine danışmanlık desteği ve askeri malzeme desteği vermesi yeterde artardı bile.

Fakat olan oldu. Bundan sonra yarına bakmalı. Muhalefete karşı Beşer Esed başarılı değildir. Rusya ve İran sayesinde ayakta kalabilmiştir. Türkiye’nin Suriye Muhalefetini desteklemede gecikmiş olması, Suriye muhalefetinin hazırlıksız, plansız, lidersiz ve muhalif gruplar üzerinde otorite tesis edememiş olası, Beşar Esed’in devrilmesini geciktirmiştir, vesselam…