Unutmayalım ki dünyaya bir mülkle gelmediğimiz gibi, dünyadan da bir mülkle ayrılmayacağız. Kabrimize amellerimizle gireceğiz. İnfaklarımızla, ibadetlerimizle, kulluğumuzla sonsuzluğun seyyahı olacağız. Bu fani cihanda nefsimizin bitip tükenmek bilmeyen arzu ve ihtiraslarına direnmek icab eder. Bu itibarla, tefekküründe yoğunlaşacağımız asıl istikbal; son nefesimiz ve ötesi olmalıdır…
İşte bu manada Müslüman’ın hayatını güzelleştirmek için yapılması gereken şeylerden bazıları: 
-Huzurlu bir kalbe sahip olmak için koca evrende kendinizi yalnız ve çaresiz hissetmeyin.
Yaratıp yaşatan Allah ile olduğumuzun şuurunda olalım. Hatalarımızın hacmi ne olursa olsun şeytan bizi, Allah’ın rahmetinden kovulmuş bir insan görüntüsünde tutmasın. Çaresiz değiliz, imtihandayız. Başıboş değiliz, gözetleniyoruz. “Her şeye rağmen ben Rabbim ile beraberim. Kovulsam da kapım onun kapısıdır. Asla yalnız değilim.”
-Hayatınızı dengeli yaşayın.
Ruh ve bedenden müteşekkil olduğumuzu unutmayalım. Ruhun ve bedenin ihtiyaçlarını birbirine yedirtmeyelim. “Dengesizlik din adına da olsa hatadır.”
-Hakka dikkat edin.
Ne zulmedelim ne de zulme boyun eğelim. Etrafımızdakiler, ailemiz, çocuklarımız ve diğer insanlar bizden hiçbir hak talebinde bulunmasınlar. “Kul hakkı bir afettir!”
-İş bitirmek için çalış.
Denemekten yılmayalım, yorulmayalım. Üzerimize düşeni yaptıktan sonra gerisini Rabbimize havale edelim.
-En güçlü sermayen ailendir. Onu israf etme.
Mini ama gerçek bir sığınaktır ailemiz. Kimliğimizi ve seviyemizi gösteren en gerçek göstergede ailemizdir. Bütün insanlığın yok olduğunu ve ailemizin Nuh’un gemisi olduğunu varsayarak çalışalım, didinelim. Çocuklarımızı samimi bir mümin olarak yetiştirmeyi düşünelim. Sevgi, saygı, şefkat ve merhamet ailemizin temel taşları olsun. Aile bireylerini oldukları gibi kabullenelim. “Doğuran da ailelerdir öldürende.” Unutmayalım.
-Sağlığını koru.
Hastalık nedeni olabilecek şeylerden uzak duralım. “Yediğimiz içtiğimiz hem helal olsun hem de temiz olsun.”
-Hayalci olma.
Gerçekleri kabullenmekte zorlanmayalım. İşler bizim istediğimiz gibi değil, bizim için dilendiği gibi olacaktır. “Kör bir teslimiyete de hayır, hırçınlığa da.”
-Yalnız kalma sakın.
Dünya vahşi bir yerdir. Dostlarımız, kardeşlerimiz olsun temiz insanlardan. Yanlarında oturup onlara bakmaktan ibaret olsa bile onlarla kalalım. Onların değerini takdir edelim. Kusursuz dost aramayalım. Sırf Allah için sevebilmek ve sevilebilmek bütün zamanların en değerli ibadetlerindendir.” 
-Sabır silahını kuşanmış ol.
Ancak sabredenler sonunda kazanacaklardır. Zorluklar kolaylıkların gelmesini engelleyemez. İnşirah suresini hatırlayalım. “Yapabildiğin kadar değil gerektiği kadar sabret.”
-Kur’an-ı Kerim e sarıl.
Onu okuyalım. Sırlarını öğrenmeye çalışalım. Yayılıp büyümesine katkıda bulunalım. Sakın onu sadece tatillerde çocuklarımıza öğretmek gibi bir hataya düşmeyelim. “Kuran, Allah ile aramızdaki en güçlü bağdır.”
-Sadaka veren Müslüman ol.
Maldan verelim, bedenden verelim. Dille verelim, gönülle verelim. Verecek şey bulalım, tebessüm verelim. “Veren el, alan elden üstündür.”
-İslam’a davet çalışmalarına katılın.
Her müminin yapabileceği, o yapmazsa eksik kalacak nice işler vardır. “Yapacak olan için iş çoktur.” Selam ve dua ile…