Evren, sonsuz gizemleri ve keşfedilmeyi bekleyen sırlarıyla insanlık için her zaman büyüleyici bir araştırma alanı oldu. Kasım 2024’te, ABD’deki Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı'nda bulunan Frontier süper bilgisayarı, bu büyüleyici araştırma alanına ışık tutan bir başarıya imza atarak şimdiye kadar gerçekleştirilen en büyük evren simülasyonunu oluşturdu.

Frontier, dokuz bin hesaplama düğümünü kullanarak evrenin 31 milyar kübik megaparseklik devasa bir bölümünü modelledi. Bu simülasyon, "ExaSky" adıyla biliniyor ve evrenin en karmaşık fiziksel süreçlerini çözmek için atılmış dev bir adımı temsil ediyor. Frontier'in gücüyle yapılan bu çalışma, karanlık madde ve evrenin diğer temel dinamikleri hakkında daha derin bir anlayış sağlama yolunda büyük bir kilometre taşı olarak görülüyor.

ExaSky projesinin başındaki Argonne Ulusal Laboratuvarı’ndan fizikçi Salman Habib, projenin önemini şu sözlerle açıklıyor:

"Evrenin iki ana bileşeni var: yalnızca yer çekimi ile etkileşime giren karanlık madde ve bildiğimiz atomik madde. Evrenin nasıl işlediğini anlamak istiyorsak hem yer çekimi hem de yıldızlar, kara deliklerin ve galaksilerin oluşumu gibi diğer fiziksel süreçleri modellememiz gerekiyor."

Bu simülasyon, yalnızca karanlık maddeyi değil, aynı zamanda baryonların (atomik maddelerin) dinamiklerini de kapsayarak fiziksel gerçekçilik açısından bugüne kadarki en ileri modellemeyi sunuyor. Frontier’in devasa işlem gücü sayesinde geçmişte zorluğu nedeniyle göz ardı edilen birçok değişken artık simülasyona dâhil edilebiliyor.

ExaSky simülasyonunun yalnızca küçük bir kesiti yayınlandı: 311 bin 296 kübik megaparsek hacmindeki bir uzay diliminde galaksi kümelerinin oluşumunu gösteren bir veri seti. Bu hacim, toplam simülasyonun sadece yüzde 0.001’lik kısmını oluşturuyor. Buna rağmen elde edilen sonuçlar, bilim dünyasında büyük bir heyecan uyandırdı.

Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı’ndan Astrofizikçi Bronson Messer, bu çalışmanın önemini şu şekilde özetliyor:

"Bu simülasyonu özel kılan sadece fiziksel alanın büyüklüğü değil; baryonların ve diğer dinamik fizik süreçlerinin dâhil edilmesiyle sağlanan gerçekçilik, Frontier süper bilgisayarı için tam anlamıyla bir güç gösterisi."

Habib, Frontier'in gücüyle birlikte artık fiziksel gerçekçiliği yüksek modellerin oluşturulabildiğini belirterek bu tür çalışmaların bilim insanlarına evrenin geniş yapısını anlamada daha derin bir perspektif sunduğunu ifade ediyor. Önceki simülasyonların aksine, ExaSky sadece yer çekimi ile sınırlı kalmıyor; aynı zamanda yıldız oluşumundan kara delik dinamiklerine kadar birçok süreç simülasyona dahil ediliyor.

ExaSky simülasyonu, evrenin bilinmeyen yönlerini keşfetmek için güçlü bir araç olarak öne çıkıyor. Proje, bilim insanlarına yalnızca evrenin geniş ölçekli yapısını değil, aynı zamanda galaksi kümelerinin oluşum süreçleri ve karanlık madde ile baryonik madde arasındaki etkileşimleri anlama fırsatı sunuyor.

Bu tür devasa simülasyonlar, kozmoloji alanında yeni teorilerin geliştirilmesine olanak tanırken gelecekte yapılacak gözlemler için de bir referans noktası oluşturuyor. ExaSky, evrenin derinliklerindeki sırları çözmek adına insanlık tarihindeki en iddialı girişimlerden biri olarak şimdiden tarihe geçti.

Evrenin nasıl işlediğini anlamak, insanlığın varoluşsal sorularını yanıtlamanın anahtarı olabilir. ExaSky projesi, bu sorulara yanıt arayışında bilim dünyasına ışık tutan önemli bir adım. Frontier süper bilgisayarı sayesinde gerçekleştirilen bu simülasyon, evrenin karanlık köşelerini aydınlatma yolunda yalnızca bir başlangıç. Ancak bu başlangıç, gelecekte yapılacak keşiflerin habercisi ve kozmoloji alanındaki devrimlerin öncüsü olacak gibi görünüyor.