Nurettin Veren, Feto’nun en yakınında bulunan bir kişiydi. Dile kolay 35 yıl bu fitne örgütünün elebaşına hizmet etmişti. Liderlik konusunda kendisine rakip olarak gördüğü için olsa gerek Feto, Veren’i örgütten dışladı ve uzaklaştırdı. Tamamen ABD ajanları ve bilumum İslam düşmanları ile hareket etmeye başladı. İşte kurucusu olduğu bu örgütü çok iyi tanıyan birisi olan Veren, Silahlı Kuvvetlerdeki FETÖ yapılanması ile ilgili çok önemli bilgiler veriyor. Hükümetin bu konuda tedbirler alması şarttır. Zira son 30 yıl içinde ordumuzda namaz kılan eşi başörtüsü takacak cesarette olan subay kalmamıştır. Kamalistlerin yanına bir de bu FETÖ eklenince durumun vahameti açığa çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ordudaki bu faşist yapılanmanın önüne geçmediği takdirde yaptığı bütün çabaların boşa gideceğini iyi bilmelidir. Çünkü orduda fırsat bekleyen darbeci askerler ilk fırsatta bunu gerçekleştirmek için gün saymaktadırlar.
İşte hala “ölmedik ayaktayız” mesajı vermek ve sempatizanlarına sıkı durmaları için 16 Nisan referandumundan önce bir mesaj vermek istediler. Mesaj çok açıktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bandırma'da üs komutanı tarafından törenle karşılanmasına ilişkin başlatılan inceleme bu nedenle çok önemlidir. FETÖ örgütünün en güçlü olduğu iddia edilen Hava Kuvvetlerinde açıkça “emre intizar bekliyoruz” mesajı verilmiştir. Bu konuda yasal olmayan her türlü eylemi gerçekleştirebilecek kabiliyette olan birisi yani Kılıçdaroğlu seçilmiştir. Kendilerince en doğru olanı yaptıklarını zannediyorlar lakin öylesine ahmakça bir işe kalkıştılar ki bunun acısını çok çekeceklerinden eminim... Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ünal, bu konudaki soruları cevaplandırırken: "İnceleme, Sayın Genelkurmay Başkanı'nın direktifiyle başladı. Ben incelemeyi tamamladım, raporumu sundum. İki kelimeyle söyleyeyim, kasıt yok, kusur var." diye konuştu.
Resmen topu taca atmaya çalışıyor. Belli ki verilen mesajı alamamış hala kendini emin ellerde ve güvende sayıyor. Yapılan darbe hazırlıklarından habersiz… Bu durumda hükümete büyük bir görev düşüyor. Töreni düzenleyen komutanlardan başlamak üzere Hava Kuvvetleri Komutanına kadar uzanan silsile içinde hepsini emekliye ayırmak hatta ağır cezalara çarptırmak şarttır. Zira bu işin şakası olmaz. Hükümetin darbeciler konusunda ne kadar kararlı bir tutum içinde olduğu sert bir dil ve eylemle gösterilmek zorundadır. 15 Temmuz 2016 tarihinden 5 ay önce gazete ve haber sitelerinde Fetullahçı kamikaze darbeyi haber vermiş hükümeti ikaz etmiştim. Uyudular, doğru dürüst hiçbir tedbir almadılar. Sonunda 249 insanımız şehit oldu ve binlerce yaralımız var. Ekonomik sarsıntılar da bunun cabası. Hükümet, şimdi aynı hataya düşmemek için hiç olmaz ise bu yazıyı dikkate alıp gerekli tedbirleri almalıdır. Evet, yıllar geçtiği halde yine aynı şeyi söylemek zorunda kalıyorum zira darbenin şakası olmaz. Ülkemizi karanlık emellerine alet etmek isteyen bu dehşetli fitne örgütlerine karşı en sert tedbirler alınmalı Menderes’in “Samet Kuşçu” hatasına düşmemelidir. Fazla merhametten maraz doğar demiş atalarımız. Bakın Veren FETÖ’nün silahlı kuvvetlerdeki yapılanması ile ilgili neler söylüyor: “17/25 Aralık sürecinden sonra Gülen ve ekibi, darbe girişimi için plan yapmaya başladı. Mahkemelerin nasıl işleyeceği ve kimlerin atanacağının çalışmasını yaptılar. 20 aydır darbeyi planladılar. Mayıs’ta planlanan darbe girişimini 2 ay ertelediler. Gözaltına alınan veya tutuklananların 10 kademe daha altında Feto’cular var. Ordu, Yargı, Emniyet ve diğer kurumlarda en az atılanlar kadar FETÖ’cü var. 2005 yılında FETÖ’cüler Ordu’nun yüzde 45’ini, Emniyet’in yüzde 75’ini, Yargı’nın da yüzde 60’ını ele geçirmiş durumdaydı. Son dönemde Harp Okulları’nı neredeyse tamamını ele geçirdiler…
Gülen, deşifre olan elemanlarını hemen değiştirir. Ahtapot gibi bir sistem. Gülen’le ABD’deki son konuşmamızda ‘Bu işin kontrolü yüzde 90 bizden çıktı’ dedi. Yani ABD ve CIA’nın organize ettiği bir yapı olduğunu itiraf ediyordu. Gülen, tıpkı Öcalan gibi bir sembol. İki terör örgütü liderinin talimatları nereden aldıkları ayyuka çıkmış durumda. Darbe girişimine katılan rütbeli personelin yüzde 75’i FETÖ’cüdür. Yüzde 25’inin bir bölümü FETÖ’nün TSK’daki hâkimiyeti bilip bu işe kalkışmıştır. Yüzde 25’lik dilimde şantajdan darbe girişimine katılan da var… Hükümet, darbeyi savuşturup temizliğe başlayarak 2 yıl nefes aldı. Ancak tutuklananların 10 kademe altında binlerce gizlenen eleman var… Gülen’in ABD ile temas kurmasındaki diğer kilit isim eski CHP’li siyasilerden Kasım Gülek. Bu ismin Gülen ile yakın ilişkisi herkesin malumu. Gülek’in eşinin kız kardeşi ABD ordusunda albay rütbesiyle görev yapan biriydi. Gülen, bu isimler üzerinden ABD ile ilişkiye girdi” İşte ordunun durumu ve darbecilerin hazırlıkları bu şekilde. Hükümetin de içinde bulunduğu politikacılar, yıllar süren acımasız kararlarla bütün dindar askerleri sudan bahanelerle ordudan atarak bu fena durumun meydana gelmesine yol açtılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu fena icraatlarda payı vardır. Şerh koymuş olsa dahi binlerce namazında niyazında olan askerin atılmasına sebep olmuş ordunun darbeci askerlerin eline geçmesine vesile olmuştur. İyi niyetli olduğunu söylemekle “böyle olmasını istememiştim” diyerek bu büyük soruna çare bulunmaz. Darbecilerin en küçük kıpırtısına dahi sert önlemler almak şarttır. Unutmayın Erbakan, Başbakanlıkta rakı içmek isteyen komutanlara haddini bildirebilseydi ne 28 Şubat ne de sonrasındaki darbeler olurdu. Gülücük dağıtarak, çoluk çocuğu yönetici koltuğuna oturtarak, meseleler çözülmüyor. Bilakis “aynı tas aynı hamam” diyen darbecilere yol veriliyor, vesselam…