Kasım ayının bereketli günlerinde, Antalya’nın kalbi bir kez daha tarımın evrensel diliyle attı. Geçen hafta ortasında örtü altı tarımda (seracılık) dünyanın en büyük fuarına katıldım. Uluslararası bir şirket olan İnforma tarafından düzenlenen fuarda bizi karşılayan Growtech. Antalya Direktörü Engin Er ile verimli bir sohbet yaptık.

20-23 Kasım tarihleri arasında Antalya Anfaş Fuar Merkezi’nde düzenlenen 23. Growtech. Antalya, uluslararası nitelikte oldukça çok sayıda katılımcısını ağırladı. Bu büyük buluşmanın, yalnızca seracılık sektörünün değil, tarımın bütün boyutlarının konuşulduğu, yeniliklerin sergilendiği ve geleceğin tohumlarının atıldığı benzersiz bir platform olduğu kanaatindeyim.

Türkiye’de tarım devrimi

Son yıllarda Türkiye’de bir tarım devrimi yaşandığını ve bu devrimi etkileyenlerden birinin de Antalya'daki Growtech. fuarı olduğunu ifade eden Er, 24 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan fuarın, artık sadece bir ticaret platformu olmaktan öte, küresel tarım sektörünün nabzını tutan bir merkez hâline geldiğini belirtiyor. Er'in sözleri, fuarın büyüklüğünü ve önemini sayılara dökerek gözler önüne seriyor. 161 ülkeden gelen ziyaretçiler, 31 ülkeden 684 katılımcı firma, fuarın uluslararası bir çapta ne kadar ilgi gördüğünün açık bir göstergesi olsa gerek. Üç ay önceden stant satışı bitmiş. Bu rakamlar, aynı zamanda tarım sektörünün küreselleşmesi ve Türkiye'nin bu süreçte önemli bir oyuncu hâline gelmesi gerçeğini de vurguluyor.

İş birliklerinin kurulduğu fuar

Fuarın başarısındaki en önemli etkenlerden biri, katılımcıların bir sonraki yılın üretim planlarını şekillendirecek önemli görüşmeler yapmasına olanak tanıması. Tarım ürünlerinin sergilendiği bir platform olmaktan çok, yeni iş birliklerinin kurulduğu ve sektörün geleceği hakkında fikir alışverişinde bulunulduğu bir zemin olması, Growtech. Antalya’nın önemini artırıyor. Bu durum, fuarın tarım sektörü için bir yol haritası niteliği taşıdığını da gösteriyor. Er konuşmasında, fuarın sürdürülebilir tarıma verdiği desteğin yanında "iyi tarım" ve "akıllı tarım" kavramlarına atıf yaparak sektörün geleceğinin teknolojik gelişmelere ve çevreye duyarlı uygulamalara bağlı olduğunu vurguluyor. Bu yaklaşım, sadece tarım sektörünün değil, aynı zamanda tüm dünyanın karşı karşıya olduğu iklim değişikliği ve gıda güvenliği gibi sorunlara çözüm arayışında önemli bir adım.

60 bin metrekarelik geniş bir alana yayılan fuarda Çin, 97 firmayla katılım sağlayarak bu yıl dikkati çeken ülkeler arasında yer alıyor. Almanya, Hollanda, İspanya ve Kore gibi tarım teknolojisinde öncü ülkeler, en yeni teknolojilerini sergilerken Hindistan ise ilk kez katılım sağlayarak global tarım sahnesindeki yerini alıyor. 

 Geleceği inşa eden buluşmalar 

Growtech. Antalya, aynı zamanda fikirlerin, vizyonların ve iş birliklerinin doğduğu bir arena. Fuar Direktörü Engin Er, bu etkinliğin yalnızca ticari bir buluşma değil, aynı zamanda tarım sektöründe bilgi alışverişini hızlandıran, yeniliklere kapı açan bir ekosistem olduğunu vurguluyor. Yeni teknolojilerin, sürdürülebilir çözümlerin ve inovasyonun merkezi hâline gelen bu organizasyon, her yıl bir öncekinden daha güçlü bir şekilde sektör temsilcilerini bir araya getiriyor.

Bu yılın etkinlik takvimi, tarıma dair birçok farklı başlığı ele alarak ziyaretçilerine bilgi dolu bir deneyim sundu. "Afrika Ülkelerinde Tarım ve Teknoloji" oturumundan "Seracılıkta Türkiye ve Rusya İş Birliği" paneline kadar birçok önemli konu tartışıldı. Ayrıca "Tarımda Kadın Eli ve Sürdürülebilirlik", "Gen Düzenleme ile Toplumsal Devrim" gibi oturumlarla tarım sektörüne toplumsal ve bilimsel bir perspektif kazandırılmaya çalışıldı. 

 Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk 

Growtech. Antalya, bu yıl da sürdürülebilir tarım uygulamalarını vurgulayan bir yaklaşımla düzenlendi. Çevre dostu uygulamalara öncülük eden fuar, sosyal sorumluluk projeleriyle de adından söz ettiriyor. ZİÇEV ve Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğiyle başlatılan bağış kampanyası, tarım sektörünün sadece ticari değil, aynı zamanda toplumsal değerlerle de buluştuğunun bir kanıtı. 

 ‘Tarım İnovasyon Ödülleri’

21 Kasım’da düzenlenen ATSO Growtech Tarım İnovasyon Ödülleri, tarım sektöründe yenilikçi çalışmaları ödüllendirerek geleceğe ışık tutuyor. Tuğba Özay’ın moderatörlüğünü üstlendiği bu ödül töreni, tarımda kadın emeğinin gücünü de ön plana çıkarıyor. 

 Teknolojiyle tarımı buluşturan yeni nesil deneyim 

Bu yıl yenilenen Growtech. Antalya mobil uygulaması, fuarın dijitalleşme yolculuğundaki önemli bir adımı olarak karşımıza çıkıyor. Katılımcılar, uygulama üzerinden firma bilgilerini paylaşarak daha geniş bir kitleye ulaşırken ziyaretçiler ise etkinlik ve katılımcı detaylarına tek bir platformdan erişebiliyor. Bu sayede fuar, teknolojiyle tarımı bir araya getirerek yenilikçi bir deneyim sunuyor.

Growtech. Fuarı’nda dolaşırken anahtar teslim seracılık projeleri, sulama ve ısıtma sistemleri çağdaş tarımın umut vadeden yüzü olarak fuarın yıldızlarıydı. Hem de oldukça uygun maliyetlerle. Growtech. Antalya, sadece bir fuar değil, aynı zamanda tarımın evrensel bir dili olduğunun kanıtı sanki. Her bir oturumda konuşulan fikirler, sergilenen ürünler ve kurulan iş birlikleri, insanlığın geleceğini şekillendiren tarımsal üretimin ve yeniliklerin birer mihenk taşı niteliğinde.

24 yıllık bu büyük miras, tarım sektörünün yalnızca Türkiye'de değil, dünyada da nasıl bir liderlik örneği sunduğunu gözler önüne seriyor. Bu büyük organizasyonda yer alan herkes, tarımın küresel güç olduğuna tanıklık ederken daha sürdürülebilir, yenilikçi ve kapsayıcı bir gelecek için bir adım daha atıyor. Growtech. Antalya, tarımı insanlıkla buluşturuyor.

Tarımın anahtarı sadece toprakta değil, aynı zamanda yenilikçi düşüncede saklı. Manavgat’ın muz hikâyesi, modern tarımın neler başarabileceğinin canlı bir kanıtı olarak hafızamda iyi yer ediyor. 

Manavgat’tan yükselen muzun sessiz zaferi 

Sera konusunda yaptığım araştırmaya göre, Manavgat’ın muzla kurduğu yeni dostluk muhteşem. Alanya’nın muz üretimindeki tahtı herkesçe bilinirken Manavgat gibi muz için uygun olmayan bir iklimde bu sarı mucizenin yetişmesi, âdeta kazanılmış bir zafer gibi. Bilindik bir gerçek var ki Manavgat’ın toprakları, muzun istediği tropikal nem ve sıcağı sunmaktan yoksun. Fakat modern seracılığın dokunuşuyla bu gerçek, baştan yazılmış gibi görünüyor. Camların ve plastik örtülerin ardında, teknolojinin ve insan emeğinin birleştiği seralar, Manavgat’a yeni bir kimlik kazandırmış.

Bu seralarda yetişen muz, yalnızca bir tarım ürünü değil, bir başarı hikâyesi sanki. Manavgat, sera muzculuğunda öyle bir noktaya gelmiş ki artık üretimde Alanya’yı da geride bırakmayı başarmış. Bir zamanlar imkânsız denilen bir başarı, Manavgat’ta gerçeğe dönüşmüş. Seraların şeffaf duvarları ardında bir geleceğin umudu büyüyor. Bu hikâye, dünyanın her köşesi için bir ders niteliğinde. İklim ya da coğrafya sınır tanımıyor; yeter ki doğru yöntemler ve azim bir araya gelsin. Manavgat’ın başardığını diğer bölgeler neden başaramasın?

Özetle Growtech. Fuarı, Türkiye'nin tarım sektöründeki yükselişini ve küresel tarımın geleceğini şekillendiren önemli bir etkinlik. Engin Er'in konuşması, bu başarının arkasındaki çabayı ve vizyonu gözler önüne sererek fuarın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Growtech, sadece bir fuar değil, aynı zamanda tarımın geleceğini şekillendiren bir güç olmaya devam edecek gibi görünüyor.