LIGIN ilk maçında kendi saha ve seyircisi önünde, Fenerbahçe’nin kontrolünde başladı maç. Daha önceki maçlardan farklı olarak bu kez orta sahada İsmail Yüksek’in yanında, çok eleştirilen Krunic yerine Szymanski’yi gördük. Açıkçası Szymanski’yi etkili kılan defansı yıpratma ve ceza sahası koşularıyla golü kovalaması. Kaleden uzakta etkisiz kaldı. Fred’in yokluğunda bu bölgeye acil transfer gerekiyor. Avrupa’da nefis gol atan İrfan Can Kahveci, sağ kanatta Tadic’ten formayı kapmış. Tadic de 10 numara pozisyonu kaptı. Adana Demirspor, tamamen oyunu soğutma taktiğiyle başladı maça. Teknik direktör, 5 defans oyuncusunun önüne 3 orta saha oyuncusuyla topun arkasına geçip savunma yapmaya çalıştı ama hücuma yönelik hiçbir plan yoktu. En önemli hücum silahı Yusuf Sarı, sağ açıkta yalnız ve etkisiz kaldı. Yusuf Baresi, bazen sol açıkta bazen forvette görüldü ama takım ileride çoğalamayınca o da etkisiz kaldı.

MAXIMIN YETENEĞİNİ GÖSTERDİ

Allan Saint-Maximin’in transferinde herkesin hemfikir olduğu özelliği, defansın gardını düşüren dripling yeteneğiydi. Fransız yıldız Dzeko’nun golünde bu özelliğini herkese gösterdi. Harika taşıdığı topu, aynı güzellikte Dzeko’ya bıraktı. Dzeko da gelen pası gole çevirdi. Asistiyle birlikte öz güveni de artan oyuncu gelecek için taraftarlara fazlasıyla ümit verdi. Golde bir parantez de Ferdi Kadıoğlu’na açmak istiyorum. Kullandığı taçla sürekli topun arkasında kalan Adana Demirsporlu iki orta saha oyuncusunu geçti ve Saint-Maximin’in dripling yapmasını sağladı.

LILLE ÖNCESI MORAL

Her ne kadar skor olarak çok üstün gözükmese de oyun olarak maçın hep Fenerbahçe’nin kontrolünde geçtiğini söyleyebiliriz. Bu da önemli Avrupa sınavı öncesinde moral oldu. Tabii Adana Demirspor’un hiç hazır bir görüntü vermediğini de belirtmeliyim. Hiçbir hücum organizasyonu sergileyemedi konuk ekip. Bu sene dört takımın düşeceği düşünülürse çok hızlı bir şekilde toparlanmaları lazım.