Fotoğrafçılık aslında çok derin anlamlar çıkarabileceğimiz bir sanat türüdür. Fotoğrafçılık nedir? sorusu için verebileceğimiz en güzel yanıt; kişinin gördüğü bileşenleri kendi altyapısal desteği sayesinde belirli tekniklerle görsel sanata dönüştürmesidir.
Daha teknik bir ifade ile Fotoğrafçılık, fotoğraf makinesi kullanarak ışığı hassas bir yüzey üzerine kaydederek görüntü oluşturmaya denir. Estetik yönü dikkate alındığında bir sanat olarak kabul edilir. Dijital çağ ifadeleriyle anlatmak istersek, bir elektronik görüntü sensöründe fotoğraf, her bir piksele elektrik yüklenmesi ve elektronik olarak bu fotoğrafın işlenmesi sonucu oluşur.
Fotoğraf makinesi görüntüyü oluşturan cihazdır. Bunun yanısıra fotoğraf filmi ya da elektronik sensör algılayıcı ortamdır. Fotoğrafçılar kamerayı ve lensi kontrol ederek, gerekli ışığı pozlayarak film veya raw dosyalarının oluşmasını sağlarlar. Dijital fotoğraf makineleri ışığa duyarlı elektronik görüntü sensörü kullanır.
Fotoğrafçılık Türleri
Siyah-Beyaz
Eskiden tüm fotoğraflar aslında monokrom yani siyah-beyazdı. Renkli film kullanılabilir hale geldiği zaman bile popülerliğini korudu. Bunun sebebpleri arasında hem düşük maliyetli olmaları hem de fotoğraflara “klasik” görünüm vermelerini sayabiliriz. Elbette tüm siyah beyaz fotoğraflar sadece siyah ve beyaz değildir. Çeşitli işlemelere bağlı olarak başka renkler de barındırırlar. Bazı tam renkli dijital fotoğraflar düzenleme işlemleri kullanılıp siyah-beyaz hale getirilebilir.
Renkli
Renkli Fotoğraf 19. yüzyılın ortalarından itibaren icat edilmiş ve geliştirilmiştir. Renkli fotoğraflar üzerinde yapılan ilk deneyler son derece uzun pozlamalar gerektirmiş (saatler hatta bazen günler) ve beyaz ışığa maruz kalan renkli fotoğraflar kısa sürede solmuştur.
İlk kalıcı renkli fotoğraf, fizikçi James Clerk Maxwell’in üç renk ayrımı ilkesine dayanarak 1861 senesinde çekilmiştir.
Dijital Fotoğrafçılık
İlk dijital fotoğraf makinesi 1975 yılında Kodak’ta mühendis olarak çalışan Steven Sasson ve bir grup teknisyen tarafından yapıldı. Kitlesel pazara sunulan ilk renkli dijital fotoğraf makinesi ise 1994 yılında Apple tarafından ABD’de piyasaya sürüldü.
Son zamanlarda fotoğraflara bakarken; ya da fotoğraf üzerine düşünürken aklımda beliren yeni bir terim var, Zorlanmış Kadraj ya da Zorlanmış Fotoğraf. Zorlanmış Kadraj; ya da Zorlanmış Fotoğraf tam olarak nedir? Elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Aslına bakarsanız acemice yapılmış kurgu fotoğraflarının büyük kısmı bu tanımın içerisine…
Bu bir duygu, fotoğrafın içeriğinden daha ziyade bizde oluşturduğu hissi anlatmak amacıyla kullandığım bir terim.
Bu yazıdaki fotoğrafların tamamı bana aittir, konunun içeriği nedeniyle, kimseyi gücendirmemek adına böyle olmasını daha uygun buldum. Örneğin on yıl kadar önce çektiğim yukarıdaki karadeniz kadını fotoğrafına bir süre baktıktan sonra bu hissi duymak çok kolay. Bunu hem kadının dudaklarından, hem de sol elinin duruşundan dolayı hissediyoruz.
Keza yine yukarıdaki eski fotoğraflar bende aynı hissi uyandırıyor.
Bu tarz fotoğraflar çekmek belki bize resimden kalan, halen fotoğraf ile resmi birbirine karıştırmaktan kaynaklanan bir durumdur, tam olarak nedenini bilemiyorum.