İslam Düşmanlarının Tahrif Ettiği Ayetler ve İman Hakikatleri
Vehbi Kara
Feto, İslam düşmanlığında başı çekmektedir. Lakin Feto’dan başkaları da vardır. Her fırsatta Müslümanlarla alay eden, onları küçümseyen medya ve televizyon şarlatanlarına artık daha çok rastlıyoruz. “FETÖ örgütü yavaş yavaş çökertiliyor” nasılsa diyerek asla bunların “b” ve “c” planlarının da olduğunu unutmamamız gerekiyor. İslam dinini tahrif eden bu kişiler; hiç hız kesmeden medya araçları ile dinimize hücum ediyorlar. Bu kişiler iman esaslarına iliştiği yetmiyormuş gibi İslam âlimleri hakkında hakaretlerden de hiç çekinmemektedirler. Aklına uymayan bütün hadisleri “Kuran’a uymuyor” gerekçesiyle inkâr eden bu kişiler Kütüb-ü Sitte adı verilen ve ehl-i sünnet âlimlerinin sahih hadisler diye itibar ettikleri en kıymetli kitaplara da saldırmaktadırlar. “Uydurma” diyerek inkâr etmektedirler. Sahih hadislerde yer alan Deccal, Süfyan, Mehdi, Yecüc-Mecüc gibi ahir zamanın dehşetli şahıslarını kabul etmeyen bu bid’a (uydurma) taraftarlarına ne yazık ki kimse yeterince cevap vermiyor. Bilakis fitne çıkarmak adına yaptıkları inkârcılığa destek mahiyetinde yazı ve konuşmalara artık daha fazla şahit oluyoruz. Bu din düşmanları yurt dışından finanse edilmektedir. Bu ehlisünnet ve İslam düşmanı kişilerin sahip olduğu kurum ve kuruluşlara özellikle Rafızi denilen müfrit Şia taraftarları ve Vehhabilerin tarafından oluk gibi para akıtılmaktadır. Uyanık olmak ve hazırlanan tuzaklara düşmemek için bunların fitnelerini bir bir deşifre etmekte yarar vardır. 1. Bunların en açık düşmanlığı kadere imanı inkâr etmeleridir. Öyle ki Allah’ın sonsuz ilmine ve zamandan ve mekândan münezzeh olmasını dar akıllarına sığıştıramadıkları için kader konusunda pervasızca ve fütursuzca açıklamalar yapmaktadırlar. Kader konusunda geçen bütün hadislerin Emeviler zamanında uydurulduğunu söylerler. 2. İslam hükümlerini reddetmekten çekinmezler. Örneğin recm, mürtedin hayat hakkı olmaması gibi hükümleri yok saymaktadırlar. Hâlbuki bu gibi özel durumlar ve şartları ehlisünnetâlimleri tarafından izah edilmiş ve çeşitli kitaplarda yazılmıştır. 3. Miraç hakikatini Kuran ayetleri ile sabit olduğu halde tahrif ederek özellikle Rüyetullahı (Allah’ın huzuruna çıkmayı) inkâr etmektedirler. 4. Hazreti İsa aleyhisselamın nüzulünü de Âdem aleyhisselamın Cennetten indiğini inkâr ederler. 5. Kabir azabını inkâr ederek bizzat kendi kabir azaplarını şiddetlendirirler. 6. Peygamber Mucizelerini kendi aklına göre tevil ederek bunlara “temsilidirler” demektedirler. Özellikle Sahabelere dil uzatmaktan utanıp sıkılmazlar. Fakat Afganistan’da yıkılan Budist heykeller için üzülürler. Buhari, Müslim ve diğer hadis müelliflerini yalancılıkla suçlamaktan çekinmezler. 7. Âdem ve Havva’nın cennetten değil dünyadaki bir bahçeden geldiğini iddia ederler. 8. Maide Suresinin 33 ayetindeki “Allah’a ve Resulüne (asm) savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası” hükümlerini reddederler. 9. Yasin suresindeki ayeti yani “Allah bir şeyi yaratmak istediğinde ol dediğinde hemen olur” ayetini reddederek Allah’ın bir anda yaratma kudretini kabul etmezler. 10. İmam Malik ve Ahmed Hanbel’in zamanının yöneticilerinden haşa! “korktukları için” kitaplarından bazı bölümleri çıkardıklarını, iddia ederler. 11. Muhaddislere hakaret ederek onları “Hadis ideolistleri” olarak vasıflandırırlar. 12. Kur’an-ı Kerimin kelimelerini şer-i,ıstılahi manalarıyla değil; Mekke Müşriklerinin anladığı sözlük manalarıyla tercüme ederler. 13. İslam’da hırsızın elinin kesilmesini inkâr ederek bunun Mekke müşriklerinin hukuku olduğunu iddia ederler. 14. Kadının miras hukukundaki sülüs hakkının sabit olmayıp esnek olduğunu,değişebilir olduğunu iddia ederler. 15.Şakkı Kamer yani Ay’ın yarılması mucizesini inkâr ederler. Hâlbuki Kuran ayeti ile sabittir. 16. İlk kader inkârcılarıMa’bed el- Cüheni ve Gaylaned- Dımaşkigibi kişileri şehit sayarlar. 17. Erkeğin ipek ve altın yüzük takmasını helal görürler. 18. Bazı ayetleri inkâr ederler örneğin Muhammed suresi 31.ayetin yanlış yazıldığını iddia ederler. 19. İsa aleyhisselamın bebek iken konuşması mucizesini (A’li imran.45-46) Musa aleyhisselamın Allah ile konuşmasını inkâr ederler.(Nisa.164) 20. Ayetlerde geçen sihri inkâr ederler. A’raf Suresindeki 107.ayet ve devamında Musa. Aleyhisselam ile Firavunun sihirbazları arasındaki kıssada aslında sihir olmadığını sadece illüzyon olduğunu söylerler. Bu liste daha uzatılabilir. Lakin bu kadarını yeterli görüp uyanık olmayı çoluk çocuğumuzu bu ve benzeri fitne örgütlerinden korumayı görev saymamız gerektiğini söylemeyi bir borç bilirim, vesselam…
Yorumlar