İran’a karşı kışkırtılan Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin, bir zamanlar ABD’nin en önemli müttefikiydi. Batılılara biat etmekten vazgeçince en büyük cani oldu. O dönemin ABD Başkanı George W. Bush; “Amerika Birleşik Devletlerinin Irak’taki petrol yatakları ile hiçbir ilgisi yoktur. Petrol, Irak halkınındır” diyordu. İngiltere Başbakanı Tony Blair ise; “Irak savaşına petrol için girdiğimiz iddiası saçma bir komplo teorisinden başka bir şey değildir” diyordu. Ancak çok geçmeden ABD Bush yönetiminin Irak savaşından hemen önce Irak petrolleri ile ilgili Amerikan petrol şirketleri ile görüştüğü, işgal sonrasının planlarının yapıldığı medyaya yansıdı. Ayrıca İngiliz hükümetinin ilgili bakanlıkları ile İngiliz petrol şirketleri BP ve Shell arasında Irak savaşından 5 ay önce Irak petrollerinin paylaşımı konusunda görüşmeler yapıldığı The Independent gazetesinde yayınlandı.
Sonunda Saddam Hüseyin idam, Irak’ın başta petrol olmak üzere bütün zenginlikleri talan edildi.
1996 yılında bir televizyon programında sunucu, ABD’nin Demokrat Partili, eski dışişleri bakanı Madeleine Albright’a Irak Savaşı ile ilgili şu soruyu sormuştu: “Duyduğumuza göre yarım milyon çocuk ölmüş. Bu, Hiroşima’da ölen çocuk sayısından fazla. Sizce buna değdi mi?” Albright, şu cevabı vermişti: “Zafer için gerekliydi, buna değdi.”
Libya için de Batılıların saldırılarına Arap Baharı ve demokrasi palavraları gerekçe gösterildi.
Kaddafi, tüm Afrika’da altın dinar temelli yeni bir ortak para birimine geçme planını uygulamaya kalkıştı.
Bu küresel finans sistemi için büyük bir tehdit(!) idi. Batı basını harekete geçirildi, Libya, terör devleti ilan edildi.
Fransa’nın öncülüğünde 2011 yılında Libya’ya askerî müdahale gerçekleştirilmişti. Kaddafi’nin devrilmesinin ardından Libya’nın zenginliklerinin sorunsuz bir şekilde Avrupa’ya akışı sağlanmıştır.
İşgalden sonra, bir Fransız gazetesinde Fransa’nın Libya petrollerinin %35’ini işletmek üzere bir anlaşmaya varmış olduğu haberi yayımlanmıştır.
Dünya Medyasının büyük bölümü, emperyalizmin uluslararası bir yapısı ve onun bir uzantısı.
Bu yapı, istediği haberi yayınlamakta, istemediğini engellemekte veya çarpıtmakta, gündem oluşturmakta ve kamuoyunu istediği yönde şartlandırmaktadır. Yani aynı zamanda zihinleri ve düşünceleri yönetmektedir.