Soğuk bir şubat ayı son demleri olan günlerini yaşarken,
Erdoğan ailesinin,Üçüncü evlatları olarak,Gözlerini dünyaya açmıştı.
Ailenin kucağına aldığı evlatlarının,
bir dünya lideri olacağını ve de bu kadar sevileceğini, nereden bileceklerdi!!
   Ahmet-Tenzile Erdoğan çifti ,
islam dininde mübarek aylardan sayılan recep ayında doğduğu için evlatlarının adını recep koymuşlardı.!!!
Ve de, Karadenizde genellikle ,dedelerin adı ikinci isim olarak torunlara verilir.
Ve dedenin adı olan Tayyip’i de , ikinci
İsim olarak eklerler.
(Tayyip;içinde şüphe olmayan helal.
Tertemiz...
Anlamını taşımaktadır.)
İnsan ismine çeker.
Ondan evlatlarımıza isim koyarken
Özenle seçmemiz lağzım.
Ve ailenin üçüncü çocuğu istanbulun Kasımpaşa semtinde “Recep Tayyip”ismiyle aralarına katılmıştır.
  Zayıf denecek bir yapıda ama uzun boylu bir delikanlının ,olayların analizine 
Ettiği kelimeler ,duyanları şaşırtırdı.
Yaşından büyük düşünür ve konuşurdu.!!
   İmanlı- edepli bir anne-babanın evlatlarını  yetiştirirken en çok dikkat ettikleri temel unsur ise,
“Dürüst ve ahlaklı”olmasıydı.
    Eskilerin sözleri hep kulaklarımıza küpe misali dir.
“Adam olacak insan çocukken belli olur.”
  Recep Tayyip ,herkesin yardıma koşan saygılı çalışkan bir o kadar da ,
dinine düşkün bir delikanlı olarak,çevresinin sevgisini hak ediyordu.
   Kasımpaşa semti,İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden dir.
  Kasımpaşa bir semtten öte ,yaşayanlar için bir sevdadır.
 “ Kasımpaşalı olunmaz ,kasımpaşalı doğulur.”denilir.
  Tayyip,okulda derslerinde üstün olduğu gibi,futbolda da çok başarılıydı.
  Kasımpaşada amatör olarak futbol oynarken,bir maç sırasında dünyaca ünlü Fenerbahçenin teknik direktörü Valdir  Didi’nin dikkatini çeker.
Ve fenerbahçenin transfer komite başkanı ;Sultan Demircan’dan bu gençin 
Fenerbahçeye alınmasını istediğini söyler.
Sultan Demircan kasımpaşa semtinin tanınmış ve sevilen kişilerinden dir.
Üstelik Erdoğan ailesi gibi Demircan da Rizelidir.
Demircan ,Tayyip’in transferi için şahsen tanıdığı ve sevip saydığı ;Ahmet Erdoğan ile konuşmaya gider.
Lakin babası oğlunun okuyup büyük bir adam olmasını istediğini ve karadeniz dili ile de sevdigi Demircan’a ;benim uşağum kısa donla dolaşmıyacak”der.
  Ve Sultan Demircan;bundan böyle kimse Tayyip’i futbolcu olarak alamaz.Bu konu kapanmıştır”deyip ,Tayyip’in Futbol hayatına nokta koyar.
  Tayyip Erdoğan ;kendi hayatına ,kişiliği ve merhameti ile değer kazanmış,Kasımpaşanın ve zamanın İstanbul efendisi olan Sultan Demircanı idol alır.
   Ve tüm olumsuz koşullara rağmen hiç bir zaman yılmadan mücadele eder.