Başarı, sadece yetenekle değil, aynı zamanda azimle, hırsla ve belki de en önemlisi disiplinle şekillenir. Türk okçuluğunun parlayan yıldızı Mete Gazoz'un 120 bin ok atışı, bu kusursuz birlikteliği en çarpıcı şekilde yansıtan bir örnek olarak önümüzde duruyor.

Mete Gazoz, her gün, her hafta, her ay ve her yıl belirlenen bir planın parçası olarak sahalara çıkıyor. Milli Takımlar Teknik Direktörü Yusuf Göktuğ Ergin liderliğindeki ekip, sadece yay ve okla sınırlı kalmayıp kuvvet, dayanıklılık, performans gibi unsurları da kapsayan detaylı bir programla sporcularını hazırlıyor.

Gazoz'un başarı formülü sadece spordan ibaret değil, aynı zamanda bir yaşam tarzını da içeriyor. Günlük 600, haftalık 3 bin 500, aylık 12 bin ve yıllık 120 bin ok atışı, sadece bir antrenman sayısı değil, aynı zamanda bir azmin ve disiplinin ölçüsü. Bu sayılar, her bir okun hedefe ulaşma yolunda atılmış bir kararın somut bir göstergesi.

Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu'nun vurguladığı gibi, disiplinli bir plan, sadece antrenman sahalarında değil, hayatın her anında başarıyı getiriyor. Milli takımın ulusal ve uluslararası yarışmalara göre oluşturduğu çalışma planı, sporcuların en üst düzeyde performans sergilemesini sağlıyor.

2024 Paris Olimpiyatları hedeflerine ulaşmak için belirlenen takım kotasına sahip olan Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış için yeni sezon planlaması da yapıldı. Kamplarda bireysel fiziksel özelliklere odaklanan antrenman programları, koşu ve antrenman sırasında takip edilen verilerle destekleniyor.

Bu hikaye, Mete Gazoz'un başarılarından çok daha fazlasını anlatıyor. Her bir ok, sadece yayı germekle kalmıyor; aynı zamanda bir disiplin manifestosunun parçası oluyor. Türk okçuluğunun zirveye tırmanışında, sadece sporcuların değil, aynı zamanda yönetimin, teknik kadronun ve sporcuların uyum içinde çalışmasının payı büyük.