Galatasaray- Beşiktaş maçı tahmin edildiği gibi kıran kırana geçti, maç bitti ama yankıları bitmedi. Bu durum, yıllardır büyüye büyüye çığ hâlini aldı. Maç sonraları yöneticilerin açıklamalarına, kulüp başkanlarının açıklamalarına alışıktık. Maçın ertesi günü taraftarlar arasındaki birbirine takılmalarda yenik tarafın, ‘’ Hakem sizi tuttu, penaltımızı vermedi, kırmızıyı veremedi…’’ söylemlerine alışığız ve bunların hepsinin doğal olduğunu düşünüyorum. Ama şu anki söylemler, akıl alır gibi değil. Herkes bir yapının, hakemlerin Galatasaray’ı desteklediğini alenen iddia ediyor. Beşiktaş yönetimi de maç sonrası oyunla alakalı tek yorum yapmadan direkt hakemi hedef aldı. Yıllardır yapılan hakem hatalarından farklı bir hata olduğunu düşünmüyorum. Bu ligde elle de goller atıldı, beş kırmızı kartla hükmen yenilme de oldu. Kimse direkt bir yapıdan bahsetmedi. Hakemlere yüklenilirdi. Kimisi düdüklerini astı ama sistemli bir hareketten bahsedilmedi. Galatasaray- Beşiktaş maçında ne oldu peki? Hakem hataları olabilir ama maçı derinden sarsan bir olay olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Her derbide yaşanan, ev sahibi tarafa takdir haklarını kullanma durumundan fazlası değil. Aynısı Beşiktaş- Galatasaray maçında da yaşanacaktır. Beni esas endişelendiren durum, halktaki yansıması. Kimse oynanan oyunla ilgilenmiyor, herkesin ağzında, “şike” ve “yapı”. Acun Ilıcalı, içinde yıllardır dostluk kurduğu insanların bulunduğu camia için “Yapı tarafından kollanıyorlar.” diyor. Yıllarca eğlence programları düzenleyen neşeli insan, daha önce futbolla alakalı mikrofon uzatıldığında asla taraflı açıklamalar yapmazdı, şimdi ise sinirle açıklamalar yapıyor. “Kim bu yapı? diye sorulunca da “kem küm”. Yıllarca büyük takımların formasını giyen Tümer Metin, “Ben ilk kez bir maçın diğer tarafa verildiğini görüyorum.” diyor ekranlardan. Hadi ya, öyle mi? Güldürmeyin bizi. Bu yapı madem var, Beşiktaş bir gol averajla şampiyon olduğunda neden bir şey yapamadı ya da Süper Kupa maçında neden 5-0 kazandı Beşiktaş? O gün izinde miydi bahsedilen yapı? Çamur at izi kalsın, belki bir sonraki maçta hakemler bu sözlerimizden etkilenir düşüncesinden başka bir şey değil.
Çocukların ağzında ‘şike’ kavramı
Esas sıkıntının farkında değil kimse. “Mağlup olma” kavramı çocukların lügatinden çıktı. Yenmek ve şikeyle kaybetmek var. Herkes etrafındaki çocuklara sorsun herhangi bir müsabakayı, ilk sözleri, “şike var” oluyor. Şikenin anlamını da bilmiyorlar üstelik. Şike, iki tarafın anlaşmalı olduğu bir hile türü diyorum, ‘’ Bana ne, Galatasaray, Fenerbahçe ya da Beşiktaş şike yaptı.’’ diyorlar. Yarın bir gün oyun kalmayacak ey yöneticiler, ey federasyon! Artık bir açıklama yapın. Ya “Evet bir yapı var.” deyin ve birlikte bu yapıyı yıkalım ya da bu dillere sıradan gelen alçak sözleri çocukların lügatinden çıkarın. Bence çözüm basit; tüm kanallarda yayınlanacak bir program. Başkanlar, yöneticiler olmayacak bu programda, taraftarlar da olmayacak. Sadece teknik direktörler, futbolcular, hakemler ve federasyon yetkilileri olacak. Yorumlarını yapacaklar, yapı varsa açıklayacaklar yoksa da herkese güven verecek ve oyuna odaklandıracaklar. Taktik-teknik konuşacağız, Osimhen, Dzeko, Rafa, Banza konuşacağız. Milyonlar kazandığınız bu dünyada, biz izleyenler için buna mecbursunuz.