Nevin Aslan - SAĞLIK 2 - 15.09
İnsan beyni, yaşlandıkça küçülme ve kütle kaybına uğrar; bu değişiklikler orta yaşlarda başlar, ancak genellikle yıllar sonra fark edilir hale gelir. Özellikle 60 yaş ve sonrasında, bu süreç hızlanır ve belirginleşir. Los Angeles'taki beyin sağlığı araştırmacısı Dr. Marc Milstein’in belirttiği gibi, "Yaşlandıkça beynimiz küçülmeye ve kütle kaybetmeye başlıyor." Milstein, "The Age-Proof Brain" kitabında bu küçülmenin başlangıcı ve seyrinin değiştirilebileceğini ifade ediyor.
Milstein, 40 yaşından itibaren beyin hacminin her 10 yılda yaklaşık %5 oranında küçülmeye başladığını belirtiyor. Bu küçülme, anıların depolandığı bağlantıları etkiler ve yaş ilerledikçe bu bağlantıların bazıları kaybolur. Sonuç olarak, yeni bilgiler öğrenmek ve hatırlamak zorlaşabilir.
Ancak endişelenmeye gerek yok, çünkü Milstein bu sürecin yavaşlatılabileceğini söylüyor. “Süper yaşlılar” olarak adlandırılan ve yaşlanma sürecini en çok yavaşlatmayı başaran kişiler üzerine yapılan araştırmalar, bu yaşlı grubun olağanüstü hafıza ve diğer zihinsel becerileriyle dikkat çektiğini gösteriyor.
Beyin yaşlanmasıyla birlikte en çok etkilenen bölge hipokampüs. Bu bölge, yeni anılar oluşturmak ve eski bilgilere erişmek için kritik öneme sahiptir. Milstein, hipokampüsü beynin bir “bekleme odası” olarak tanımlıyor; bilgi burada işlenip uzun süreli belleğe aktarılıyor. Yaşlandıkça, beynimizin dikkat dağılma kapasitesi bilgi aktarımını olumsuz etkileyebilir, bu da öğrenme sürecini zorlaştırabilir.
UCLA David Geffen Tıp Fakültesi’nden Dr. David B. Reuben, beyin yapısındaki bu değişikliklerin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini ve gerilemenin ne kadar etkili olacağını belirtiyor. “Bilgi işleme hızının 70’li yaşların sonlarına ve 80’lere yaklaşıldığında yavaşlayabileceğini” söylüyor. Bu durumu güncellenmesi gereken bir bilgisayara benzetiyor; yanıtlar yavaşlar ama yine de alınabilir.
Ayrıca, hafıza sorunları ve dilin “dilimin ucunda” sendromu olarak adlandırılan durumlar da yaşlanmanın normal bir parçası olabilir. Dr. Joe Verghese, yaş ilerledikçe isim karıştırmanın ve diğer küçük bellek sorunlarının yaşanabileceğini belirtiyor. Ancak, bu tür sorunlar genellikle stres veya yorgunlukla ilişkilidir ve tekil bir olay olarak kabul edilmelidir.
Verghese, beyin hacmindeki azalmaların düşünme becerilerinde değişikliklere yol açabileceğini kabul etmekle birlikte, bu küçülmenin her zaman bilişsel performansı doğrudan etkilemediğini vurguluyor. Beyin görüntülemeleri, yıllar içinde beyin küçülmesini gösterebilir, ancak klinik uygulamada, kişilerin günlük yaşamlarındaki performanslarına bakarak değerlendirme yapmak daha etkili bir yöntemdir.
Son olarak, yürüyüş ile bunama arasındaki ilişki üzerine çalışan Verghese, yürüme tarzının bilişsel ve fiziksel sağlığın önemli bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Yürüyüş sırasında sertleşme, artrit veya Parkinson gibi sağlık sorunlarına işaret edebilir. Normal yürüyüş, serbest ve rahat olmalıdır; eğer bu durum gerçekleşmiyorsa, bunun altında yatan bir neden olabilir.
Yaşlanma süreci kaçınılmazdır, ancak beyin sağlığımızı korumak ve bu süreci yavaşlatmak bizim elimizdedir. Düzenli egzersiz, zihinsel uyarım ve stres yönetimi, yaşlanmanın etkilerini azaltmada önemli rol oynar. Unutmayın, yaş ilerledikçe beynimizin performansını desteklemek için atacağımız her adım, gelecekteki bilişsel sağlığımız için büyük bir fark yaratabilir.