Son zamanlarda enerji yatırımlarında dikkat çeken bir değişiklik daha gündeme geldi: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımladığı yeni düzenlemeye göre, artık güneş enerjisi yatırımlarında teşvikten yararlanabilmek için yerli güneş hücresi kullanımı şartı getirildi. Bu, sadece bir yönetmelik değişikliği gibi görünse de aslında Türkiye’nin enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltma yolunda önemli bir adım.
Daha önceki teşvik sisteminde, ithal edilen güneş panelleri kullanılarak yapılan yatırımlar da teşviklerden faydalanabiliyordu. Ancak bu durum, güneş enerjisi yatırımlarının büyük ölçüde dışa bağımlı kalmasına neden oluyordu. Türkiye’de güneş paneli üreten birçok firma bulunmasına rağmen, bu firmalar genellikle hücreleri yurt dışından ithal ederek üretim yapıyorlardı. Özellikle Çin gibi ülkelerden ithal edilen güneş hücreleri, maliyet avantajı sağlıyor ve yerli üretimi geri plana itiyordu.
Yeni düzenlemeyle birlikte bu duruma bir son veriliyor. Artık güneş enerjisi yatırımlarında teşvikten yararlanabilmek için, güneş panellerinin üretiminde kullanılan güneş hücrelerinin de Türkiye’de üretilmiş olması şart koşuluyor. Bu da, yerli üreticilerin daha fazla desteklenmesi ve Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe kendi ayakları üzerinde durmasını hedefliyor.
Bu hamlenin arkasında yatan ana motivasyonlardan biri, yerli üretimin canlandırılması ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında bölgesel bir oyuncu haline gelmesi. Yerli üretimin teşvik edilmesiyle birlikte, hem istihdam artışı sağlanacak hem de Türkiye, enerji teknolojileri alanında dışa bağımlılığını azaltacak.
Kalyon PV, Smart Solar ve Parla Solar gibi yerli firmalar hali hazırda güneş hücresi üretimi konusunda öncü rol oynuyorlar. Ancak, yeni düzenlemeyle birlikte bu firmaların üretim kapasitelerini artırmaları ve piyasada daha rekabetçi hale gelmeleri bekleniyor. Türkiye’de üretim yapmak artık sadece bir seçenek değil, aynı zamanda teşviklerden yararlanmanın da anahtarı.
Bir diğer önemli değişiklik ise, rüzgar enerjisi yatırımlarıyla ilgili. Lisanssız rüzgar enerjisi yatırımlarında, yurt dışından ithal edilen kanat, kule ve jeneratör gibi bileşenler teşvik kapsamı dışında bırakıldı. Tıpkı güneş enerjisinde olduğu gibi, bu da yerli üretimi ön plana çıkarma amaçlı bir düzenleme. Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründe de kendi teknolojilerini geliştirmesi ve yerli firmaların bu alanda güçlenmesi isteniyor.
Yerli üretim şartıyla birlikte, Türkiye’nin enerji sektöründe yeni bir dönem başlıyor. Bu dönem, sadece ekonomik bir kazanım değil, aynı zamanda enerji güvenliğini sağlama yolunda atılan stratejik bir adım olarak da değerlendirilmeli. Enerji sektöründe yerli üretime yapılan bu vurgu, Türkiye’nin gelecekteki enerji bağımsızlığı için kritik öneme sahip. Bu hamleler doğru şekilde yönlendirilirse, Türkiye sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda bu alanda bir ihracatçı ülke konumuna da gelebilecek.