Fransa’nın Pavel Durov konusundaki tutumunu uzun uzadıya yazmış, “Batı’nın en güçlü silahı ikiyüzlülüğüdür.” demiştik. Aynı gün yine Fransa’da yaşanan bir gelişme bu gerçeği bir kez daha gösterdi.

Malumunuz Fransa’da yapılan parlamento seçimlerinde Başkan Macron’un partisi ve dâhil olduğu koalisyon ağır bir yenilgi aldı. Gabriel Attal’ın başında bulunduğu Ensemble ittifakı %23 oy ile üçüncü olabildi. Sağcı Millî Birlik %37 ile birinci olurken, sol ittifak Yeni Halk Cephesi %25 ile ikinci oldu.

Milliyetçiler, ezici bir farkla birinci olmalarına rağmen Meclis’te solcular kadar sandalye kazanamadılar. %37 oyla kazanabildikleri sandalye sayısı 142. Macron’un partisi %23 ile 150 sandalye kazandı. Solcular ise milliyetçilerin 12 puan gerisinde kalmalarına rağmen Meclis’teki en çok sandalyenin sahibi oldular; tam 178 milletvekili çıkardılar.

Benzer bir durum İngiltere seçimlerinde de yaşanmıştı. Batı’da temsil adaletsizliği akıl almaz boyutlara ulaşmış durumda. Sadece bu matematik bile demokrasi konusunda bize ders vermeye kalkan Batı’nın ne kadar ikiyüzlü olduğunu göstermeye yetiyor. Ancak olaylar bununla sınırlı değil…

Seçimlerin üzerinden iki ay geçmiş olmasına rağmen başbakan hâlâ Gabriel Attal. Hükûmet, seçimi üçüncü olarak bitiren partinin elinde! Çünkü Cumhurbaşkanı Macron, en çok vekile sahip sol koalisyona hükûmet kurma görevi vermiyor. Gerekçesi ise “koalisyonda yer alan bazı partilerin Fransa’da düzeni bozacağı” yönünde. Şaka gibi değil mi?

Fransa’nın başındaki adam, seçim sonuçlarını tanımadığını açıkça ilan ediyor ve halk iradesine yönelik bir darbe yapıyor. Seçimi kazananlara “tipinizi beğenmedim” diyerek anahtarı teslim etmiyor! Şimdi solcular buna karşı bir hamle yaparak Macron’un azledilmesi girişimini başlattılar, sokağa ineceklerini ilan ettiler. Ama başarı ihtimalleri zayıf. Macron, yasaları sonuna kadar istismar ederek “keyfine göre adam seçme” lüksünü korumakta kararlı görünüyor.

Avrupa basını; bizim devlet başkanımız da dâhil Doğu’nun liderlerine yönelik en ahlaksız saldırıları yapmayı gelenek hâline getirmiştir. Ancak Macron’un bu ahlak dışı tutumu ile ilgili en küçük eleştirel başlık atılmıyor. Bizim seçimle gelen, yasalara uyan, halk iradesine boyun eğen liderlerimize diktatör diyenler, kendi darbeci başkanlarına toz kondurmuyor.

Baştan ayağa iki yüzlülük ve çifte standart üzerine kurulmuş Batı düzeni, lime lime dökülmeye devam ediyor.

HADİSE KATLİAMI

Irak’ın El-Anbar vilayetinin Hadise ilçesinde 19 yıl önce işlenen korkunç bir savaş suçunun fotoğrafları ortaya çıktı. Amerikan ordusunun bunca yıl dünyadan gizlediği fotoğraflarda aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu aynı aileden 24 kişinin işgalci ABD askerleri tarafından infaz edildiği görülüyor.

Katliam, 19 Kasım 2005 günü gerçekleşiyor. Dört araç dolusu ABD deniz piyadesi, bir evi basıyor, aralarında dört-beş yaşında çocukların da bulunduğu 24 kişiyi kafalarına kurşun sıkarak infaz ediyor. Abartmadan söylüyorum, katil ABD askerleri sıfır mesafeden, yani silahı dayayarak beş yaşındaki çocukların kafasına kurşun sıkıyor.

Bakmaya yürek dayanmayan bu fotoğraflar işgalci ABD ordusunun sayısız cinayetlerinden birini daha belgelemiş oluyor. Peki, bu cinayete dair herhangi bir ABD askeri ceza almış mı dersiniz? Doğru bildiniz, kimselere ceza verilmemiş. ABD kiralık katillerini 19 yıldır korumuş ve korumaya devam ediyor.

Biz de hâlâ bu rezil adamlardan Gazze’deki soykırıma ses çıkarmalarını bekliyoruz!