Uzun bir aradan sonra başlayacak yeni sezon öncesi herkes Turkcell Süper Kupa’ya odaklandı. Hele bir de derbi olunca hepimiz gümbür gümbür bir maç olacak dedik. İlk dakikada Nelsson’un hatasıyla gol de gelince işte şimdi futbol şöleni olacak derken çok kötü, zevksiz bir ilk yarı gördük. İki takım da hazırlık maçlarındaki rekabetsiz oyuna çok alışmışlar. İkili mücadeleler başarısız, atak çeşitliliği yok, sürekli yapılan pas hatalarıyla oyun kurulamıyor, fizik olarak kendilerine güvenmedikleri için bindirmeler yok, önlerinde topla ilerleyebilecek alan varken bile geri dönüp basit top kayıpları yapılıyor, kapılan toplarda ileride çoğalamayınca ataklar heba oluyor. İki takım da hücum ve defans takımı olarak ikiye ayrılmış, kimse kimseye karışmıyor, destek vermiyor. Tabii Beşiktaş skoru bulduğu için bu durumdan elbette çok rahatsız olmadı. Hamleler de bu yüzden Galatasaray’dan geldi. Fizik olarak etkili olmak adına Barış’ı, ceza sahasında kalabalıklaşmak adına da Batshuayi’yi oyuna aldı Okan Buruk.

Direnci arttırdı

İkinci yarıya iki takım da biraz daha derli toplu başladı. Cılız da olsa ataklar görmeye başladık. Nitekim Beşiktaş, güzel bir organize atakla 2-0’’ı buldu. Direnci arttıran golün ardından Kartal 3. golle zaferi perçinleştirdi. Rafa’nın ardından sahneye çıkan genç Mustafa da geceye golüyle damgasını vurdu. Özellikle  Gedson Fernandes ve Rashica, büyük üstünlük kurdu. Bu ikilinin dinamizmi yanına Rafa Silva’nın kalitesiyle birleşince rakip takımları çok zorlayacağı belli.

Beşiktaş’a büyük moral

Yeni teknik direktör ve yeni yıldızlarıyla sezon öncesinde Beşiktaş, farklı zaferle büyük bir moral buldu. Hem yeni golcüsünden goller hem büyük skor farkıyla son şampiyondan alınan kupa, camiaya şampiyonluğun adayıyız dedirtti. Galatasaray’ın da bir an önce transfer işlerini bitirip oyununu geliştirmesi lazım. Kondisyon eksikliği ve ritimsizlik büyük alarm veriyor. Şampiyonlar Ligi elemesinin de yaklaşması durumu daha kritik hale getiriyor.