Bundan 1,5 yıl önce “Suriye Savaşının Sonu: Afrin’in Kurtarılması” başlıklı bir makale yayınlamış bu bölgenin önemini dile getirmiştim. Sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrin operasyonu ile ilgili yaptığı konuşmada “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek operasyonun sinyalini vermişti. Nasıl ki Türk Ordusu yine Özgür Suriye Ordusu ile birlikte “Fırat Kalkanı” Harekâtının 1. Aşamasında DAEŞ’i bölgeden kovmuş ise aynı şekilde “Zeytin dalı” operasyonu ile kısa zamanda PKK’yı da ortadan kaldıracaktır.
Suriye’de ABD, sinsi tuzaklardan bir türlü vaz geçmemektedir. Türkiye’nin gayretlerinin aksine olarak PKK terör örgütünün ismini değiştirmiş ve bölgeyi kan gölüne çevirmek üzere her türlü şeytanlığa devam etmektedir. Fakat Kuzey Irak’ta yaşanan hadiseler bölge insanının aklını başına getirmiş; ABD’ye güvenilmemesi gerektiğini herkese göstermiştir. Sıkışınca ABD’nin Barzani’yi hemencecik satışa getirmesini kimse kolay kolay unutmaz.
Eğer Afrin operasyonu daha önce kurtarılabilseydi işler çok daha kolay olacaktı. Fakat yine de geç kalınmış değildir. Özellikle ABD’nin son çırpınışları ve Fransa’nın devreye sokulması; PKK’nın ortadan kaldırılma sürecini etkilemeyecektir.
Afrin harekâtı esnasında ABD’de bütçe kanunu Kongre’de onaylanmamış bu nedenle hükümet dükkânı kapatarak çalışmaz hale gelmiştir. Zaten Trump’ın iktidara gelmesi ile ABD yönetiminde baş gösteren başıbozukluk içinden çıkılmaz hale gelmiştir. Her kafadan bir ses çıkmakta kimin ne söylediği belli olmamaktadır.
ABD önce Suriye’nin Türkiye ve Irak sınırlarında 30 bin kişilik yeni güç kurmaya çalıştığını sözcü Albay Thomas Veale ile açıklamış sonra dışişleri bakanı aracılığı ile geri adım atmıştır. En sonunda Afrin bölgesinde herhangi bir askeri faaliyeti bulunmadığını söyleyerek “Zeytin Dalı Harekâtına” karşılık vermeyeceğini ifade etmiştir.
PKK teröristlerine ne kadar yardım edilirse edilsin düzenli ordu kuracak kapasitede olmadığı iyice ortaya çıkmıştır. Sadece gerilla savaşı ile yani sinsi tuzaklar ile etkili olabilirdi. Yıllar önce Hakkâri’de düzenli savaş yapmaya kalkışmış fakat ağır kayıplar vermişti. Bu açıdan bakıldığında gerilla savaşı yerine yeniden düzenli savaş yapmaya kalkan PKK’nın tamamen ortadan kaldırılması için fırsat doğmuştur, diyebiliriz.
Harekât çok hızlı bir şekilde devam etmekte ve yerli silahların kullanılması sayesinde Türkiye’nin askeri gücü; düşmanı çatlatacak şekilde gün yüzüne çıkmaktadır. Bölgede Türkiye’ye danışılmadan hiçbir icraat yapılmayacağı eğer inadına yapılmak istenirse bunda başarısız kalınacağı herkese gösterilmiştir.
Fakat ABD devreden çıksa da yerine Fransa sokulmaya çalışılmaktadır. Elbette “Dünya beşten büyüktür” sözüne karşılık BM Güvenlik Konseyi ülkeleri, rahatsızlık duyacaktır. Devreden çıkarıldığını düşünen Fransa, işte tam bu noktada arıza çıkarmaya çalışmaktadır.
Harekât öncesinde istemeyerek de olsa ABD ve Rusya’nın karşı çıkması önlenebilmiştir. Askerimizin eli rahatlamış ve harekât oldukça hızlı bir şekilde devam etmektedir. Allah’ın izni ile hiçbir güç; PKK ve diğer terör unsurlarının yok edilmesini önleyemez. Bu sayede Suriye’de barış ve sükûnet artık daha yakın bir zamanda gerçekleşecektir. Rabbimden Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirindeki gibi niyaz ederim: Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi. Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!