Şimdi aradan 21 yıl geçtikten sonra bu kararı kısaca ele alıp değerlendirelim:
1. Artık kimse bu sürecin darbe olmadığı iddiasında bulunamaz. Müebbet hapis cezaları ise sürecin katıksız bir darbe olduğunu tarih önünde tescil emiştir.
2. Darbe gerekçesiyle generaller hakkında birkaç aylık hapis cezası verilmesi bile 28 Şubatçıların mahkum edilmesi açısından anlamlıdır.
3. Mahkemenin verdiği karar tutuklama olmaması nedeni ile halkımızın vicdanında karşılığını bulmamıştır.
4. 15 Temmuz şüphelileri bile tutuklu yargılanırken müebbet cezası alan darbe mahkumlarınıntutuklanmaması yargının içine düştüğü feci durumu yansıtmaktadır.
Müebbet cezası verildiği halde mahkumlar hallerinden memnun durumdadır. Hiç utanmadan korumalar eşliğinde makam araçlarına binip lojmanlarına dönmüşlerdir.
5. Ülkemizi yaptıkları yolsuzluklarla kasıp kavuran darbeciler sayısız banklayı hortumlayıp soyduğu halde sadece 21 kişiye ceza verilmiştir. 15 Temmuz darbe girişimine karşı binlerce şüpheli hakkında müeyyide uygulanırken millete kan kusturmuş 28 Şubat sürecinin sorumlusunun 21 kişiye indirilmiş olması kabul edilemez.
6. Ulusal ve uluslararası boyutu olan dehşetli bir darbe 103 sanıkla başlamış 21 ceza ile sonuçlanmıştır.Kararda darbenin sivil ayağından, medya ayağından ve uluslararası boyutundan hiç bahsedilmemektedir.
7. Böyle bir darbenin sivil ayağı için söylenen “Beşli çete” hakkında hiçbir ceza verilmemiştir. Halbuki bizzat sürecin sorumlularının itirafları kayıt altındadır.
Sürecin sadece medya manşetlerine göz gezdirilmiş olsa dahi kimin bu darbeci zihniyete nasıl bir destek verdiği gün gibi açıktır.
8. 28 Şubat sürecine destek verenlerin sorumluluğu 15 Temmuz teşebbüsüne destekten yargılanan ve haklarında müebbet ceza verilen gazetecilerin ve yazarların sorumluluğundan daha az değildir. Ama kararda buna hiç atıf yoktur.
9. 15 Temmuz başarısız bir darbe teşebbüsüdür ama uluslararası boyutu açıkça tartışılmaktadır. 28 Şubat darbesinin NATO, ABD, İsrail ve Batı dünyası ile ilişkisinden söz edilmemiştir.Ortadoğu’da dilediği gibi at oynatamayacağını gören ABD ve keyfince siyaset yapamayacağını anlayan İsrail, darbenin neresindedir en azından buna işaret edilmesi gerekirdi.
10. Karar ne mağdurların yüreğine su serpmediği gibi mahkumları da üzmemiştir. Balyozdaki gibi bir süreç yaşanacağı ümidine kapılmışlardır. 28 Şubat mağduru milyonlar hala şikayetçi mahkumlarsa hallerinden memnundur.
Bundan sonra gözümüz Yargıtay’da olacaktır. Ümidimiz odur ki darbede rol almış diğer suçlular yaptıkları hıyanetin bedelini öderler. Çünkü halkın dış güçlere karşı milletimizi korumak için verdiği silahları tankları bizzat milletimize doğrultup ABD’ye köpeklik yapmışlardır.
Bundan sonra yapılması gereken öncelikli işlerden bir tanesi hükümetin darbe mağdurlarıyla helalleşmesi ve tazminatlarının verilmesidir. Yok vermez ise ruz-i mahşerde bunun hesabını zaten verecekler. 21 Yıl geçtiği halde hala mağduriyetlerin giderilmemesi devlet yöneticileri açısından utanç verici bir durumdur, vesselam…