Sosyal medyada dolaşan bu haberde eşine “Bana karı çok” diyen koca hem tazminata mahkum edildi hem de boşandı. Yargıtay bu kararı onadı.
Son günlerde sıkça rastladığımız boşanma davalarında yerel mahkemelerin kararından çok Yargıtay’ın kararları ve bu kararların gerekçeleri dikkat çekiyor.
Artık şu bir gerçek oldu. Hakaret dolu sözler boşanma sebebi oldu.
Gelinin kaynanasına, damadın kayınvalidesine, eşlerin birbirlerine, damadın kayınpederine. Kime söylenirse söylensin hakaret dolu sözler artık suç. Özellikle eşlerin birbirlerine söyledikleri artık çok önemli. Evliliğin devamını tehlikeye sokan sözler.
Evlilik birliklerinin içerisinde tarafların birbirlerine hakaret etmeleri, birbirlerini küçümsemeleri, aşağılamaları duygusal şiddet olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar çiftlerin birbirlerine hitap ederken sevgi ve saygı çerçevesinde iletişim kurmalarını öneriyor.
Bir toplumun yükselişi ve geriye gidişi aileden başlar. Ali içinde yaşanan şiddetin her türlüsü çocuklara sirayet eder.
Çocukların gözü önünde cereyan eden şiddet ileride toplumu da etkiler. Çünkü çocuk bir rekorder gibi ailedeki herşeyi kaydeder. İyiyi de kötüyü de. Bu kayıtlar ileride çocuğun hayatına yön verir. Mutlu toplumlarda ailenin de geçmişteki mutluluğu vardır.
Çocuklarımıza örnek olalım. Eşler arasındaki anlaşmazlığı çocuklarımıza hissettirmeyelim. Onların yanında eşler birbirlerine hakaret dolu sözler asla kullanmamalı.
Anlaşmazlık halinde çözüm yolları aranmalı, çözüm için uygun sözler kullanılmalı.
EMSAL KARAR OLACAK
“Bana karı çok diyen koca” tazminat ödeyecek. Bu dava hem de emsal olacak. Boşanmayı da bu sözlerden sonra uygun bulan mahkeme duygusal şiddetin de önemini vurgulamış oldu.
Bir yuvayı kurmak zordur. Yuvayı yıkmak daha kolaydır.
Allah herkese yuvasında huzurlu bir yaşam nasip eylesin.
Allah herkesin evladına huzurlu bir yaşam sürebileceği evlilikler nasip eylesin.