Güney Kore'nin Ulsan kentinde açılan, dünyanın ilk hidrojenden güç alan apartman kompleksi, enerji dünyasında çığır açan bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. 437 haneli Yuldong-With-U isimli bu site, ısı ve elektriğinin tamamını hidrojen yakıt hücrelerinden alarak sürdürülebilir enerji konusunda önemli bir adım atıyor.
Haziran ayında site, tam 840 MWh enerji üretti. Bu miktarın geleneksel elektrik faturalarındaki karşılığının 108 bin 286 dolar olduğu belirtiliyor. Ancak hidrojen ile üretilen enerjinin fiyatlandırması henüz belirlenmemiş durumda ve şu an için ücretsiz sunuluyor. Bu durum, gelecekteki enerji maliyetleri konusunda bizlere önemli ipuçları veriyor.
Apartman kompleksine sadece 200 metre uzaklıkta bulunan Yuldong Kombine Isı ve Enerji Santrali, hidrojenin ana kaynağı olarak dikkati çekiyor. Santral, hidrojeni, yakındaki endüstri tesislerinden 10 km'lik boru hattıyla alarak ısı ve enerji üretiyor. Bu sayede çevresel etkiyi azaltarak daha sürdürülebilir bir enerji çözümü sunuyor. Bu yöntemin, diğer işlemlerle karşılaştırıldığında en uygun maliyete sahip olduğu belirtiliyor.
Apartman kompleksinin çatısına yerleştirilen konteyner büyüklüğündeki üç yakıt hücresi, 51 kg hidrojenden saatte 1,31 megavat elektrik üretebiliyor. Bu, dört kişilik bir hanenin aylık enerji tüketimini karşılamaya yetecek bir miktar. Ayrıca işlem sırasında açığa çıkan ısının, 40 ton kapasiteli bir termal akümülatörde saklanarak suyun 70 dereceye kadar ısıtılıp evlere dağıtılması sağlanıyor. Bu sayede enerji maliyetlerinin %30-40 düşeceği tahmin ediliyor.
Hidrojen yakıt hücreleri, birçok enerji santralinde ve araçlarda kullanılan geleneksel yanmalı motorlara göre daha yüksek verime sahip. Bu hücreler, hidrojendeki kimyasal enerjiyi %60'ı aşan verimliliklerle doğrudan elektrik enerjisine dönüştürebiliyor. Anot ile katodun arasında bir elektrolit yer alıyor. Anot, hidrojen gibi bir yakıt ile, katot ise hava ile besleniyor. Anottaki katalizör, hidrojen moleküllerini protonlara ve elektronlara ayırıyor. Elektronlar haricî bir devreden geçerek bir elektrik akışı yaratırken protonlar elektrolit yoluyla katoda göç ederek burada oksijen ve elektronlarla birleşip su ve ısı üretiyor.
Türünün ilk örneği olan bu proje, tamamen sıfır karbon emisyonlu bir apartman kompleksine geçişi hedefliyor. Şu an için üretilen hidrojen, yeşil hidrojen olmasa da gelecekte yeşil hidrojen üretimiyle bu hedefe ulaşmak için gerekli altyapı kurulmuş durumda.
Geleceğin enerji çözümleri arasında hidrojenden güç alan bu apartman kompleksi hem ekonomik hem de çevresel anlamda büyük bir potansiyele sahip. Enerji dünyasında böylesi yenilikçi adımların atılması, bizlere sürdürülebilir bir gelecek için umut veriyor.